bildirmek
to report
to inform
notify
to let you know
to announce
tell
know haberi verdiğim için
to let you know
to tell me
to inform
to alert
to report
to notify
to break the news hakkında seni bilgilendirmek bildirmekten
to report
to inform
notify
to let you know
to announce
tell
know bildirmemi
to report
to inform
notify
to let you know
to announce
tell
know sizi bilgilendirmenin sizi bilgilendirmemi sizi bilgilendirmem bildirmeye
to report
to inform
notify
to let you know
to announce
tell
know haber vermek için
to let you know
to tell me
to inform
to alert
to report
to notify
to break the news
Hi. Uh, Dr. Mallard wanted me to inform you . Our duty. that there are riots in Paris. Yes, our duty to inform you . Görevimiz… Pariste isyan başladı.- Evet, bildirmek görevimiz. Something is wrong, and I thought it was my duty to inform you . Yanlış giden birşeyler var, ve bunu size söylemek benim görevimdir diye düşündüm. Happy to inform you that B.R.A.D. is. I regret to inform you that your services are no longer needed, Professor. Hizmetinize daha fazla ihtiyaç olmadığını bildirmekten üzgünüm Profesör.
I have been asked by Downing Street to inform you first. Downing Caddesi önce sizi bilgilendirmemi istedi. He wishes me to inform you you have been reinstated in the colonial fleet. Yüzbasi rütbesiyle Koloni Filosundaki görevinize… iade edildiginizi size bildirmemi istedi. I would like to inform you that we have captured El Chapo Guzmán. El Chapo'' Guzmánı yakaladığımızı bildirmek istiyorum. I need to inform you , if we don't find a way to stop it. Sizi bilgilendirmem gerekiyor, bunu durdurmanın bir yolunu bulamazsak.Happy to inform you that B. Kıvançla bildiririm ki B. I have the honor to inform you that your presence is requested downstairs. Aşağıda hazır bulunmanız gerektiğini bildirmekten onur duyarım. What? You gave me the orders to inform you moment the child is born. Ne var? Lordum çocuk doğduğu zaman sizi bilgilendirmemi … emretmiştiniz. It is my great pleasure to inform you that you are, in fact, correct. Büyük bir memnuniyetle bildiririm ki gerçekte siz haklısınız. For now, the party president has sent me to inform you that. Parti başkanı beni buraya sizi bilgilendirmem için gönderdi. I came here to inform you of the consequences. Buraya, yaptığın hareketin doğurduğu sonuçları bildirmeye geldim. Sir Clifford has asked me to inform you not to leave the house. Sör Clifford, benden evden ayrılmamanız için sizi bilgilendirmemi istedi. I'm sorry to inform you , Madeline passed away last month. Here to inform you that this hospital is under terror threat. Bu hastanenin terör tehdidi altında olduğunu bildirmeye geldim. I need to inform you about a change of plan. Plan değişikliği hakkında sizi bilgilendirmem gerekiyor. I regret to inform you of Mr Hucklebuckle's recent passing. Bay Hucklebuckleın vefat ettiğini üzülerek bildiriyorum .
Display more examples
Results: 396 ,
Time: 0.05
Turkce
Български
Deutsch
Ελληνικά
عربى
বাংলা
Český
Dansk
Español
Suomi
Français
עִברִית
हिंदी
Hrvatski
Magyar
Bahasa indonesia
Italiano
日本語
Қазақ
한국어
മലയാളം
मराठी
Bahasa malay
Nederlands
Norsk
Polski
Português
Română
Русский
Slovenský
Slovenski
Српски
Svenska
தமிழ்
తెలుగు
ไทย
Tagalog
Українська
اردو
Tiếng việt
中文