WAS JUST in Turkish translation

• tam
• sadece
• işte
• ibaretti
• öyle
• öyle demek istemedim ben sadece
• da
• tıpkı
• de
• aynen
• bir
• resmen
• sanki
• şey sadece
• daha çok
• ise yalnızca
• tek
• olduğunu hatırlıyor musun burada sadece
• demin eşim kurtü televizyonda izliyordum ve çok
• olduğundan bahsediyordum
• burası da neresi ama az önce
• çok az

Examples of using Was just in English and their translations into Turkish

I thought it was just me.
Bir ben öyle düşündüğümü sanıyordum.

Because I was just with him.
Çünkü sadece onunla birlikteydim.

No, really, she was just here.
O buradaydı işte. Yok, ciddiyim.

The rest was just some din going on outside the stadium.
Gerisi stadyumun dışından yükselen seslerden ibaretti.

That was just, like, gynaecological.- Ooh!
Tıpkı jinekoloji gibi bir şey bu!

I was just like you.
Aynen senin gibiydim.

So He was just like any other man!
Yani, o da diğerleri gibi biriydi!

The promotion was just as much of a shock for me.
Terfi beni de büyük şaşkınlığa uğrattı.

There was just so many things going on.
Öyle çok şey vardı ki.

I was just.
Ben sadece… Hayır.

Bobby, that was just Matt's way.
Bobby, Matt böyleydi işte.

Dad was just cells.
Babam hücreden ibaretti.

Mr. Tuttle, I was just on the point of calling you.
Bay Tuttle, ben de tam sizi çağıracaktım.

I was just like him.
Ben de tıpkı onlar gibiydim.

Angus was just like every other wee boy.
Angus da diğer küçük çocuklar gibiydi.

I was just like you. Afraid.
Ben de aynen senin gibiydim, korkmuş.

I was just like you once.
Bir zamanlar ben de senin gibiydim.

I was just as surprised as you are..
Ben de senin kadar şaşırdım.

I was just… Sorry. Where do you go? Bye.
Ne düşünmeye daldın öyle? Hoşça kal.- Pardon ben.

When the reward was just at $1,000.
Ödül sadece bin dolarken.