WHEN YOU MAKE in Turkish translation

[wen juː meik]
[wen juː meik]
yaparken
doing
when
while
making
yaptığın zaman
time to make
time , it do
time to build
yaptığınız zaman
time to make
time , it do
time to build

Examples of using When you make in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
But when you make a feast, ask the poor,
Ama ziyafet verdiğin zaman yoksulları, kötürümleri,
Try to make it half as good as hers. when you make the patch… Gentlemen.
Beyler… düzeltme yaparken… en azından o kızın yaptığının yarısı kadar iyi yapmaya çalışın.
Fulfill God's covenant when you make a covenant, and do not break your oaths after ratifying them.
Ahitleştiğiniz zaman Allahın ahdini yerine getirin. Allahı kendinize kefil kılarak sağlama bağladığınız yeminleri bozmayın.
Yes, I flinch when you make sudden moves, but that says more about my childhood than you..
Evet. Ani hareketler yaptığın zaman irkiliyorum ama… bu senden daha ziyade çocukluğumla alakalı bir şey.
when you touch me, but when you make love, you go to work.
ama seviştiğin zaman işini yapıyor gibisin.
Fulfil God's covenant, when you make covenant, and break not the oaths after they have been confirmed,
Andlaşma yaptığınız zaman Allahın ahdini tam yerine getirin( verdiğiniz sözü tutun),
Fulfill the covenant of Allah, when you make a covenant and do not break your oaths after they have been confirmed(by swearing in His Name)
Andlaşma yaptığınız zaman Allahın ahdini tam yerine getirin( verdiğiniz sözü tutun), pekiştirdikten sonra yeminleri bozmayın.
Fulfil God's covenant, when you make covenant, and break not the oaths after they have been confirmed,
Antlaşma yaptığınız zaman, Allahın ahdini yerine getirin ve Allahı üzerinize şahit tutarak,
When you made me the princess, didn't you know about this?!
Beni prenses yaparken, bunun olacağını bilmiyor muydun?
But when you made the plans, it was by the garden wall, was it not?
Ama planı yaparken bahçe duvarının yanındaydınız değil mi?
When you had an A for math and when you made nitroglycerine from your chemistry kit.
Matematikten A aldığın zaman ve kimya kitinden nitro-gliserin yaptığın zaman.
What did you think would happen when you made that speech?
O konuşmayı yaparken ne olacağını sanıyordun?
Who did you have in mind when you made those remarks?
Bu yorumları yaptığında aklında kim vardı?
When you made the arrest did you see any of the dancing?
Şey… Tutuklamayı yaparken dansı gördünüz mü?
When you made the dinner, you added spices?
Yemek yaparken, baharat ekler misin?
You were strong when you made a clean break.
Söyleyeyim. Temiz bir ayrılık yaparken güçlüydün.
Do you remember when you made that for mama?
Bunu annene ne zaman yaptığını hatırlıyor musun?
You said when you made your statement.
İfadeni ne zaman yaptığını söyledin.
When you made Nathan's choice. You hurt me, you know?
Peki ya ben, Nathanın seçimini yaptığında ne hissettiğim umrunda bile değil mi?
I remember when you made it, Sam.
Bunu yaptığın zamanı hatırlıyorum, Sam.
Results: 40, Time: 0.0652

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish