YOU CAN'T BLAME YOURSELF in Turkish translation

[juː kɑːnt bleim jɔː'self]
[juː kɑːnt bleim jɔː'self]
kendini suçlayamazsın
bunun için kendini suçlayamazsın

Examples of using You can't blame yourself in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Listen, I… I… I egged it on the whole way. Oh… You can't blame yourself.
Dinle, ben… ben… hep sınırları zorladım Kendini suçlayamazsın.
Look… Kel, I'm sorry, but you can't blame yourself for any of this.
Ama bunun için sen kendini suçlayamazsın. Bak… kel, özür dilerim.
You cannot blame yourself, okay?
Kendini suçlayamazsın, tamam mı?
You cannot blame yourself, all right?
Kendini suçlayamazsın, tamam mı?
You cannot blame yourself for your father's death.
Babanızın ölümü için kendinizi suçlayamazsınız.
You cannot blame yourself. Death without immortality?
Kendini suçlayamazsın. Ölümsüzlük olmadan ölüm,?
You cannot blame yourself for fate.
Kader için kendini suçlayamazsın.
Nica, you cannot blame yourself.
Nica, kendini suçlayamazsın.
You cannot blame yourself for what happened to you..
Başına gelenler için kendini suçlayamazsın.
Luke, you cannot blame yourself for what happened to the pack.
Luke, sürüye olanlar için kendini suçlayamazsın.
Death without immortality? You cannot blame yourself.
Ölümsüz olamayacaksın. Kendini suçlayamazsın.
You cannot blame yourself. Death without immortality?
Ölümsüz olamayacaksın. Kendini suçlayamazsın.
You cannot blame yourself. Death without immortality?
Ölümsüzlük olmadan ölüm, ha? Kendini suçlayamazsın.
I'm sure you must be thinking a hundred thoughts right now, But, Lily, you cannot blame yourself.
Eminim şu anda aklında yüzlerce düşünce var Lily ama kendini suçlayamazsın.
Look, Daisy, I know that this is so hard, but you cannot blame yourself.
Bak, Daisy. Bunun çok zor bir durum olduğunu biliyorum ama kendini suçlayamazsın.
You can't blame yourself.
Bu hususta kendini suçlayamazsın.
But you can't blame yourself.
Durmadan kendini bu konuda suçlayamazsın.
Magnus, you can't blame yourself.
Magnus, kendini suçlayamazsın.
You can't blame yourself, Fitz.
Kendini suçlayamazsın Fitz.
Olivia, you can't blame yourself.
Olivia kendini suçlayamazsın.
Results: 2428, Time: 0.0413

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish