BIRAKTI in English translation

left
terk
ayrılmak
birak
bırak
git
gidin
çık
kalsın
terket
ayrılın
stopped
kesin
engel
durak
yeter
artık
son
dur
kes
bırak
durun
quit
istifa
bırakmak
pes
ayrılmak
kes
vazgeç
dropped
damla
bir yudum
bir düşüş
birak
bırak
at
indir
düşür
düş
teslimatı
let
hadi
haydi
müsaade
birak
izin
bırak
ver
bakalım
gidelim
vereyim
put
üzerine
üstüne
koyar
koy
koyun
bırak
sok
at
yerleştir
giy
abandoned
terk
yüzüstü
bırakmak
terket
vazgeç
dumped
çöplük
terk
çöp
atık
at
dökümü
damperli
boşalt
bırak
boşaltın
released
serbest
tahliye
azat
serbest bırakın
salın
yayınlanmasından
sal
sürümü
salınımı
salıver
leaving
terk
ayrılmak
birak
bırak
git
gidin
çık
kalsın
terket
ayrılın
leaves
terk
ayrılmak
birak
bırak
git
gidin
çık
kalsın
terket
ayrılın
leave
terk
ayrılmak
birak
bırak
git
gidin
çık
kalsın
terket
ayrılın

Examples of using Bıraktı in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Beni o bıraktı.
He released me.
Amcam hafta sonu için evin anahtarını bana bıraktı.
The run of the place for the weekend. Yeah, my uncle let me have.
Litre su bıraktı. Şimdi. Bu bize 5 litrelik damacanada.
That leaves us with two liters of water Now. in the five-liter jug.
Düşünün ki birisi, Lois Lanein kişisel maillerini sizin kucağınıza bıraktı.
Imagine if someone dumped all of Lois Lane's personal e-mails into your lap.
O Tanrıyı değil, sadece kiliseyi bıraktı!
It wasn't God he abandoned, only the church!
Derebeyi onu biraz önce bıraktı.
The Overlord released him only few minutes ago.
Yani amcam haftasonu kullanabilmem için evini bana bıraktı.
The run of the place for the weekend. Yeah, my uncle let me have.
Litre su bıraktı. Şimdi. Bu bize 5 litrelik damacanada.
Now. in the five-liter jug. That leaves us with two liters of water.
Sami, çalıntı arabayı mezarlığa bıraktı.
Sami dumped the stolen car by a cemetery.
Phoenix Kız 7, 8 ve 8 Bambuyu bıraktı.
Phoenix Girl abandoned 7, 8 and 8 Bamboos.
Bu sefer yargıç bıraktı beni.
This time the judge released me.
Düşünün… Sam neden Franki çocuğumu öldürdükten sonra bıraktı?
Think… Why would Sam let Frank stay after he killed my child?
Altı parmaklı adam beni canlı bıraktı… ama bunları verdi. Başaramadım.
I failed. The six-fingered man leave me alive… but he gave me this.
senin yüzünden Jake beni bıraktı.
it's your fault Jake dumped me.
Hayır. Seni ailen bıraktı!
Your family abandoned you! No!
Polis bu sabah beni bıraktı.
The police released me this morning.
Düşünün… Sam neden Franki çocuğumu öldürdükten sonra bıraktı?
Why would Sam let Frank stay after he killed my child? Think?
Altı parmaklı adam beni canlı bıraktı… ama bunları verdi. Başaramadım.
But he gave me this. The six-fingered man leave me alive… I failed.
Tamam, yani satıcı biletleri ve yaka rozetini evde bıraktı.
So, the seller leaves the tickets and the lapel pin in the house. Right.
Komutan yardımcısı iki kapkaççıyı bıraktı.
Released two chain-snatchers today.
Results: 6828, Time: 0.0675

Top dictionary queries

Turkish - English