Examples of using Bir programın in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Sanki bir programın kapsamındaymış gibi yazıyorlar.
Bir çok programın ve çalışanın var bu proje için.
Hayır. Cassandra Spender 25 yıldır devam eden bir programın parçası.
Hükümetin en üst seviyeleri tarafından desteklenen bir programın parçasıymış.
Ancak yasa taraftarları, bu türden bir programın.
Peki. Sanırım… bir programın içindeyiz.
Peki. Sanırım… bir programın içindeyiz.
Atlayışı Üstünleşme Projesi denilen bir programın parçasıydı.
Çok gizli bir programın parçasısın, bir sürü eğlenceli işte çalışıyorsun sonra kalkıp kariyerini,
Tek bir iş parçacığının ya da tek bir programın hızlandırılması ne kadar zor olsa da, çoğu bilgisayar sistemi gerçekte birden fazla iş parçacığı veya program için çoklu görevlendirme kullanılmaktadır.
Oldukça yoğun bir programın olduğunu ya da daha seksi vakitlerini tanımadığın birine harcamak için hazırlıksız olduğunu falan düşünmüştüm.
Tüm bunlar onun yazdığı başıboş bir programın eseri… ve dün gece buraya getirdiği bir robot… hissedebiliyordu.
Söylüyorum sana, tekrarlanmış bir programın… bozuk bir ritme… uyum sağlaması zordur.
Tüm bunlar onun yazdığı başıboş bir programın eseri… ve dün gece buraya getirdiği bir robot… hissedebiliyordu.
Tiyatronun yakınlarında kalıyordum çünkü sabah erken saatlerde yeni bir programın provasını yapıyorduk.
Söz konusu yatırım, Türk bankalarının desteği ve IMFnin işbirliğiyle uygulanan bir programın birinci safhasını oluşturuyor.
Dünya Sağlık Örgütünün bir çalışması, mahkumlar arasında tüberkülozun erken teşhis ve tedavisine yönelik bir programın başlatılmasında öncü oldu.
İnanılmaz, yani başka bir deyişle Hannah tam olmasa da tehlikeli bir programın mağduru olmuştur. fena ihmalkâr bir yönetim tarafından desteklenip yanlış yönlendirilmiş.
İnanılmaz, yani başka bir deyişle Hannah tam olmasa da tehlikeli bir programın mağduru olmuştur. fena ihmalkâr bir yönetim tarafından desteklenip yanlış yönlendirilmiş?
İnanılmaz, yani başka bir deyişle Hannah tam olmasa da tehlikeli bir programın mağduru olmuştur. fena ihmalkâr bir