Examples of using Bir sorgu in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Sadece bir sorgu.
It's an interrogation.Michelle, bir sorgu odası hazırlatabilir misin?
Bu bir sorgu.
It's an interrogation.Bu bir sorgu, barbekü değil.
It's interrogation, not a barbecue.Ofis, bir sorgu odası ve ortada hücre.
Four offices, an interrogation room, and Albay, bunun bir sorgu olmayacağını söylemiştiniz.
Colonel, you said this wasn't gonna be an interrogation.Bu bir sorgu efendim.
It's an inquisition, sir.Çok iyi bir sorgu memuruymuş.
Bu bir sorgu fantezisi mi?
If this is an interrogation fantasy you're living out… Hardly?Bu bir sorgu fantezisi mi?
If this is an interrogation fantasy?İyi bir sorgu cümlesi değil.
Bu bir sorgu fantezisi mi?
If this is an interrogation fantasy you're living out?Bu bir sorgu tekniği.
That's an interview technique.Düşündüm de belki bir sorgu ustasını iş başında görmek istersin. Tabii ki.
Thought you might want to watch a master of interrogation at work. Sure.Tipik bir indirgeyici sorgu Doktor.
Bu bir sorgu değil Reed.
Nasıl bir sorgu bu?
What sort of an interrogation is this?Miss Menchen bir sorgu odasında masanın altını temizlerken değerli taşı bulmuştu.
Miss Menchen found the stolen gem while cleaning under Öyleyse günün sonunda Helen Magnusu bir sorgu odasında bekleyeceğim.
Then I will expect Helen Magnus in an interrogation room by the end of day.Takımdan Kuchiki Rukiadan bir sorgu aldık.
