Examples of using Gitmene izin vereceğim in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ama ben gitmene izin vereceğim.
Çok meşgulüm bu yüzden gitmene izin vereceğim.
Bana yardım edeceksin ben de gitmene izin vereceğim.
Bir kenara kalacağım ve yalnız gitmene izin vereceğim.
Onu geri ver, ben de gitmene izin vereceğim.
Eğer yanan bir bina olursa önde gitmene izin vereceğim.
Ying Kong Shiyi görmek için bir kez gitmene izin vereceğim.
Hayatımı kurtardın diye bu sefer gitmene izin vereceğim.
Richard… Şimdi. Uyan. Artık gitmene izin vereceğim.
Ne?- Gitmene izin vereceğim.
Ne?- Gitmene izin vereceğim.
Ne?- Gitmene izin vereceğim.
Qin Guoliyi ben ve ben gitmene izin vereceğim.
Ve sadece spor için, Önce ben gitmene izin vereceğim.
Son bir şey söyleyeceğim ve bu kez gitmene izin vereceğim.
Bu sefer gitmene izin vereceğim. Git patronuna söyle arkamdan suikastçı göndermeyi bıraksın,
Gitmene izin vereceğim çünkü ben böyle iyi biriyim fakat söz vermelisin bir daha bizi soymayacaksın.
Seni geri kazanmak için her şeyi yaparım'' diye gökyüzüne haykırmak istiyorum. Ama gitmene izin vereceğim. Çünkü bunu istiyorsun.
O yüzden bu seferlik gitmene izin vereceğim, ama buraya tekrar gelmeyeceğine ve beni rahatsız etmeyeceğine söz vermelisin.
Bütün gece bitince, gitmene izin vereceğim. Ve sadece bu günü hiç olmadığı iddiasıyla yapacağız.