Примери за използване на Bir durumu на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Yani bu yazıların kötü bir durumu yok?
Etkili olmak istediğiniz bir durumu düşünün.
Ki bu da, kadının kabul edemeyeceği bir durumu doğurabilir.
Hayır, birinin adresini öğrendim, ilginç bir durumu var.
Hepimizin hatırladığı gibi Randynin kendine özgü bir durumu vardı.
Alarm seviyesini artırdığımızda listede yukarılara çıkmış, fakat öncelikli bir durumu yok.
Annenizin de böyle bir durumu olabilir.
Hem kafanıza göre yasayarak hemde zengin olma gibi bir durumu yok.
Konvülsif astımı vardı, akciğerlerin hastalıklı bir durumu.
Biz birlikte, dualarımızda her türlü çok zor bir durumu dönüştürebiliriz ve onu kolay
Seyahate uygunluğunu etkileyebilecek bir durumu olan Yolcular,
İlk defa bir durumu, böyle acılı bir yolla çözmem gerektiğinde üstünde pek düşünmemeye çalıştım.
Böbrek yetmezliği, diğer semptomlardan daha önemli olarak otoimmün bir durumu işaret ediyor ki bu da, başka bir organının sırada olduğunu gösteriyor.
Bir durumu korku verici olarak algıladığınızda, bu düşünce doğal tepkiyi, korku duygusunu doğurur.
elipsin özel bir durumu olmasını bu şekilde açıklayabiliriz.-.
Bu kadar basit bir pratik sayesinde bizler herhangi bir durumu değiştirebiliriz ve onun çözümünü İlahi yola yöneltebiliriz.
Bu şartlarda insanlık için tek kurtuluş yolu Tanrıya ve bilincin bir durumu olarak gerçek inanca geri dönmektir.
Gerçek: Bir durumu veya nasıl hissettiğinizi her zaman kontrol edemezsiniz
Aynı zamanda, başta kötü görünen bir durumu Amerika genelinde çok iyi bir hale getirebileceğimizi de gösteriyor.
Hiperti- dinmesi, nörolojik bir bozukluk veya oldukça üst düzey otobiyografik hafıza( HSAM) adı verilen nadir bir durumu vardır.