Примери за използване на Bir zarar на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Sana bir zarar gelmesini istemiyorum, bu yüzden oradan çıkman gerek.
За да не те нараним, се налага да излезеш.Birine bir zarar vereceksin!
Ще нараниш някого!Eğer çocuğuma bir zarar verirsen seni takip ederim.
Ако нараниш детето ми, ще те преследвам.Septimus, her ne kadar istesem de onlara bir zarar vermedim.
Güzel kokmakta bir zarar yoktur, değil mi?
Kayıp parçalar dışında fiziksel bir zarar yok ve parçaların hepsi yenilenebilir.
Kimseye bir daha zarar veremeyecesin, asla.
Няма Herhangi bir zarar görürse, hafızası kişiliği, yaşamsal fonksiyonları kaybolabilir.
Eğer Dönüştürücüye bir zarar verdiysen?
Ами ако беше повредил Транскодерът?Sanki gizli… vücudumuza bir zarar vermeden genimizi bozmadan.
Като кожа,… без да наранява тялото ти бе Ve ona öyle bir zarar vereceğim ki… parasıyla kurtaramayacak kendini.
И ще му причиня толкова болка, че да не може да се откупи от нея.Ondan bir zarar gelmez.
Kimseye bir zarar vermedim.
Никому нищо не съм сторил.İyice bakıp gerçek bir zarar olmadığından emin olmanızı istiyorum.
Искам да погледнеш добре и да се увериш, че няма никакви реално нанесени щети.Belki de bir başkasının zarar görmesini istemiyorumdur.
Може би не искам ALLAH sana bir zarar dokundurursa onu, O ndan başka ortadan kaldıracak yoktur.
И ако Аллах те засегне с вреда, не ще я отмени друг освен Него.Kimseye bir zarar gelmediği sürece önemli değil.
Няма значение, докато никой от вас не е пострадал.Роботите не могат да нараняват хора… Скука, скука, скука.Eğer bir zarar verildiyse.
Bir diğerine zarar veren tek şekil değiştiren benim.
Аз съм единственият метаморф, който е навредил на друг.
