DURUŞMA - превод на Български

процес
süreç
işlem
duruşma
dava
davası
mahkeme
prosesi
prosedür
yargılama
изслушване
duruşma
oturum
ifade
съд
yargı
jüri
mahkemesi
divanı
yargılama
adliye
damarı
duruşma
divanının
dava
дело
duruşma
dosya
davası
dava
yaptın
eseri
mahkemem
изслушването
duruşma
oturum
ifade
делото
duruşma
dosya
davası
dava
yaptın
eseri
mahkemem
съдебната
yargı
mahkeme
adalet
adli
hukuk
duruşma
adliye
jüri
заседанието
toplantı
oturumu
duruşma
разглеждане
inceledikten
incelenmesi
bakmak
duruşma
değerlendirmek
gözat
процесът
süreç
işlem
duruşma
dava
davası
mahkeme
prosesi
prosedür
yargılama
процеса
süreç
işlem
duruşma
dava
davası
mahkeme
prosesi
prosedür
yargılama
съдът
yargı
jüri
mahkemesi
divanı
yargılama
adliye
damarı
duruşma
divanının
dava
съда
yargı
jüri
mahkemesi
divanı
yargılama
adliye
damarı
duruşma
divanının
dava

Примери за използване на Duruşma на Турски и техните преводи на Български

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Çocuğumun annesi duruşma olmadan Fransız hapishanesinde tutuluyor.
Майката на детето ми е държана във френски затвор без съд.
Duruşma bitmiştir.
Заседанието приключи.
Bay Agos. Bu duruşma, tahminimden fazla uzadı ve ben de yoruldum.
Този процес продъжи повече от очакваното, и аз съм уморен.
Duruşma Salonu vurulması epey gürültülü ama sen hayır dedin.
Стрелбата в съдебната зала също беше шумна, но ти отказа да я използваме.
Bay Conners, bu bir ön duruşma.
Г-н Конърс, това е предварително разглеждане.
Duruşma Franz Kafka.
Процесът, Франц Кафка.
Duruşma her an başlayabilir.
Изслушването ще започне всеки миг.
Bayan Russonun duruşma sırasında alınan ifadesinin bir kopyası bende var.
Ето показанията на г-жа Русо. Талбот ги е използвал на делото.
Duruşma 11 Eylülde yapılacak.
Заседанието ще бъде на 11 септември.
Duruşma olacak en azından.
Поне ще има съд.
Bu duruşma değil.
Това не е процес.
Hem de duruşma salonunda.
И в съдебната зала.
Duruşma başlamadan önce… Henrynin yaptıklarını duyurmalıyız. Basından mı bahsediyorsun?
Трябва да кажем на всички за стореното от Хенри, преди да започне процеса.
Duruşma. Doğru.
Процесът. Вярно.
Dünkü duruşma nasıl geçti?
Как мина вчера делото?
Üzgünüm geciktim, duruşma tahmin ettiğimden uzun sürdü.
Извинявай, че закъснях, но изслушването продължи по-дълго отколкото очаквах.
Bu duruşma değil, Başkanlık tarafından açıkça toplanan mahkeme.
Tова не е съд, а трибунал свикан извънредно от Президиумът.
Duruşma yarına ertelenmiştir.
Съдът закрива заседанието до утре.
müvekkilleri için yeni duruşma hakları alabildiler.
те успяваха да получат нов процес за клиентите си.
Pislik avukatı müvekkiline neden cezaevi kapısından duruşma salonuna girdiğini açıklayacaktır.
Нека тъпият му адвокат да обясни защо клиента му… Влиза в съдебната зала от вратата към затвора.
Резултати: 407, Време: 0.0553

Най-популярните речникови заявки

Турски - Български