OLDUĞUN - превод на Български

е
olduğunu
bir
çok
ise
değil
da
şey
peki
durumda
en
беше
çok
bir
da
eskiden
tam
oldukça
en
o kadar
şey
tamamen
сте
çok
sizsiniz
değil mi
sensin
iyi
olduğunuz için
olduğunuzu
iseniz
ти си
sensin
sen
olduğunu
bir adamsın
имаш
var
olduğunu
var mı
sahipsin
elinde
съм
falan
ben de
çok
artık
bir olduğumu
zaten
olduğum için
olduğumu
değilim
adım
станеш
olmak
olursan
olacaksın
haline
kalktığın
dönüşmek
bir olacaksın
си била
o
olduğunu
sen
gittin
zamandır
idin
сме
biz de
birlikte
olduğumuzu
burada
bizler
си бил
olduğunu
gitmedin
bill
değil mi
bir olamadın
са
да бъдеш
не се

Примери за използване на Olduğun на Турски и техните преводи на Български

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Yetenekli olduğun şeyi yap!
Прави това, за което имаш талант!
Onca zamandır beraber olduğun kişi benim.
Аз съм същият човек, с когото беше през цялото време.
uğruna deli olduğun bir çocuğa sahipsin.
красива жена. Имате дете по което сте луди.
Evli olduğun gerçeğini atlamışım.
Пропуснал съм факта, че си била омъжена.
Evde olduğun için çok mutluyuz.
Много сме щастливи, че се прибра.
Kibar olduğun zaman alabilirsin.
Може да я изядеш, когато станеш по-учтив.
Onun en yakın arkadaşı olduğun için bir numaralı şüpheli sen olacaksın.
Ти си най-добрият му приятел. Това автоматично те прави Заподозрян № 1.
Watari, benimle olduğun sürece mutlu olacağım.
Ватари, аз ще съм щастлив, докато ти си с мен.
Kaç tane polisle ahbap olduğun umurumda bile değil, Sam.
Не ме интересува колко приятели- ченгета имаш, Сам.
Bunu ilk gören sen olduğun için seni suçlayamam.
Не мога да те обвинявам само заради това, че беше първия, който го видя.
Bu kederli günde yanımızda olduğun için teşekkürler.
Благодаря ви, че сте с нас в тези дни на скръб.
Haklı olduğun konusunda emin değilim ona hiç baktın mı?
Не знам дали си бил прав. Не знам. Погледна ли го?
Şu birlikte olduğun yaşlı adam.
Този, ъх, по-възрастният мъж, с когото си била.
Emin olduğun tek hayat.
Единствения живот, в който сме сигурни.
Kral olduğun zaman bunu değiştirebilirsin.
Когато станеш крал, можеш да го промениш.
Ama sahip olduğun her şeyi bu filme yatırdın.
Но ти си вложил всичко, което си имал във филма.
Senin zaten öldürmüş olduğun hanımın mı yaşamasına izin verdim?
Оставил съм жива жена, която вие вече сте убил?
Kendine ait raketlerin olduğun duydum.
Чух, че имаш хилки.
Hayatımın bir parçası olduğun için teşekkürler.
Благодаря ти, че беше част от живота ми.“.
Bak Profesör seni buraya sadece hemşire Garlandın nişanlısı olduğun için çağırmadık.
Слушайте, професоре, извикахме ви тук не защото сте годеник на сестра Гарланд.
Резултати: 2263, Време: 0.1191

Olduğun на различни езици

Най-популярните речникови заявки

Турски - Български