Compared Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Compared to him, i'm just a fraud.
How does she look compared to me? Yes.
The movies are just a comforting fairytale compared to the real deal.
Gerçeğiyle karşılaştırılınca, filmler sadece avutucu birer peri masalı.But I like it anyway. Oh, he just compared me to a horse.
Az önce beni bir atla kıyasladı ama yine de ondan hoşlanıyorum.That group of novices is like a preschool compared to us.
Mary, gifts like these are easy compared with gifts of a heart.
Of course, but compared to the four of you I'm still no match.
Elbette, ama sizlerle karşılaştırırsak… benim lafım bile olmaz.Compared to all that, this test?
Bununla karşılaştırınca sınav ne ki?He compared dates.
O tarihleri kıyasladı.But, that was… Nothing compared with what happened in the following months.
Ama bu, sonraki aylarda olanlarla karşılaştırılınca hiçbir şeydi.They're nothing compared to this. Whatever sins you're carrying.
Ne günahların olursa olsun, buna nazaran onlar hiçbir şey.Compared to Yongjoo University, there's more variety here.
Yongjoo Üniversitesi ile kıyaslanınca daha çok aktivite var burada.Compared to you, she's a good-for-nothing!
Seninle karşılaştırınca tek yaptığı yemek yemek!Nothing compared to him. Nothing.
Onunla karşılaştırırsak bir hiçsin. Hiç.Dad always compared me to him.
Babam beni hep onunla kıyasladı.No, you gave up a shitty life compared to the one I granted you.
Hayır, benim sana sağladığıma nazaran daha boktan hayatından vazgeçtin.Compared with you they were all saints.
Seninle kıyaslanınca her biri bir aziz.You got a fuckin' dream life compared to mine.
Benimkiyle karşılaştırınca senin hayatın rüya gibi.Compared to you.
Sizle karşılaştırırsak.Compared to what happened with Veronica's kids. I mean, it's nothing.
Veronicanın çocuklarına olanlarla kıyaslanınca bir şey değil.
