HARD TO KEEP - Turkce'ya çeviri

[hɑːd tə kiːp]
[hɑːd tə kiːp]
tutmak zor
hard to keep
's hard to hold
difficult to keep
it's tough keeping
tutulması zor
saklamak zor
hard to hide
hard to keep
's difficult to hide
etmesi zor
it's hard to keep
sürdürmek zor
hard to keep
difficult to maintain
korumakta zorlanıyoruz
difficult to maintain
engellemek zor
uymak zor
elde edilmesi kolay elde tutulmasý zor

Hard to keep Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
It's hard to keep a secret among brothers?
Kardeşler arasında sır tutmak zordur, değil mi?
I can see that it will be hard to keep secrets from you.
Senden sır saklamanın zor olduğunu görebiliyorum.
Alexios IV realised that his promises were hard to keep.
IV. Aleksios sözlerini tutmanın zor olduğunun farkına vardı.
It's hard to keep a secret in this place.
Burada sır tutmak zordur.
I find it hard to keep my humanity in all of this.
Tüm bunların içinde insanlığımı sürdürmekte zorlanıyorum.
Hard to keep track.
Onu takip etmek zor.
Although, that little puck is hard to keep track of.
Her ne kadar puckı takip etmek zor olsa da.
It is easy to make a man one's friend, but hard to keep him so.
Bir insanı birinin arkadaşı yapmak kolaydır fakat onu öyle sürdürmek zordur.
Come on, you know it's hard to keep secrets in here.
Hadi ama, burada sır tutmanın zor olduğunu biliyorsun.
Sofia, I try really hard to keep their feet on the ground.
Sofia, onları kendi ayakları üstünde tutmakta zorlanıyorum.
You know, it's hard to keep precious things.
Bilirsin, değerli olan şeyleri korumak zordur.
Hard to keep a list like this to yourself.
Öyle bir listeyi kendinize saklamanız zor olmalı.
It's going to be hard to keep this secret much longer.
Bu sırrı daha fazla saklamanız zor olacak.
Is it hard to keep that moustache?
O bıyığı beslemek zor değil mi ya?
I have fought so hard to keep this family together.
Bu aileyi ayakta tutabilmek için çok çabaladım.
It's kinda hard to keep track.
Takip etmek çok zor.
Hard to keep track, isn't it?
Takip etmek zor değil mi?
It's gonna be hard to keep the papers from arraignment.
Suçlamadan sonra gazeteleri uzak tutmak zor olacak.
Hard to keep the word in on a 200 million dollar deal like that.
Milyon dolarlık anlaşmayı gizli tutmak kolay değil.
Hard to keep track of everybody.
Bunların hepsini aklında tutmak çok zor.
Sonuçlar: 90, Zaman: 0.0713

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Ingilizce - Turkce