A MISUNDERSTANDING in Turkish translation

[ə ˌmisˌʌndə'stændiŋ]
[ə ˌmisˌʌndə'stændiŋ]
bir yanlış anlamaydı
bir yanlış anlaşılmadan
bir yanlış anlamadan
bir yanlış anlaşılmayı
yanlış anlaşılma var
yanlış anlaşılma olmuş

Examples of using A misunderstanding in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Tom came too early because of a misunderstanding.
Tom bir yanlış anlamadan dolayı çok erken geldi.
Listen. It was just a-- A misunderstanding, that's all.
Dinle. Bir yanlış anlamaydı, hepsi bu.
Betsy! Betsy.- There must have been a misunderstanding.
Betsy. Betsy!- Bir yanlış anlama olmalı.
What are you doing? It seems there had been a misunderstanding here.
Ne yapıyorsun? görünen o ki burada bir yanlış anlaşılma var.
I didn't want to risk a misunderstanding.
Bir yanlış anlaşılmayı göze almak istemiyorum.
It was all a misunderstanding.
Hepsi bir yanlış anlaşılmadan ibaretmiş.
It was really just a misunderstanding.
Bu gerçekten sadece bir yanlış anlaşılmaydı.
It's just a… A misunderstanding.
Bu sadece bir yanlış anlamaydı.
Betsy!- There must have been a misunderstanding. Betsy.
Betsy. Betsy!- Bir yanlış anlama olmalı.
I just want to clear up a misunderstanding.
Sadece bir yanlış anlaşılmayı düzeltmek istiyorum.
This is all a misunderstanding.
Hepsi bir yanlış anlaşılmadan ibaret.
This is just a… a misunderstanding that's gotten out of hand.
Bu sadece çığrından çıkmış bir yanlış anlaşılmaydı.
I have had some troubles with the law but it's a misunderstanding.
Benim yasa ile bir sorunum vardı… ama bir yanlış anlama oldu.
Honestly, the whole thing is a misunderstanding.
Aslında hepsi bir yanlış anlamadan ibaret.
You helped us out in the restroom, a misunderstanding.
Bize tuvalette yardım ettiniz. Bir yanlış anlaşılmaydı.
No, we just… We're clearing up a misunderstanding.
Hayır, biz sadece… Bir yanlış anlaşılmayı gideriyoruz.
I have had some troubles with the law but it's a misunderstanding.
Bir sorunum vardı… ama bir yanlış anlama oldu.
I think this is all just a misunderstanding.
Bence bunların hepsi bir yanlış anlamadan ibaret.
Look, this whole thing has been a misunderstanding.
Bakın, bütün bunlar bir yanlış anlaşılmadan ibaret.
I think there's a misunderstanding here. Mira, please, please.
Mira, lütfen. Bir yanlış anlama var.
Results: 597, Time: 0.0407

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish