ACCOMMODATE in Turkish translation

• yer
• uyum
• barındırabilir
• sağlamak
• graphic

Examples of using Accommodate in English and their translations into Turkish

Since we want to be fair and accommodate everyone, you will be limited to five past lives only.
Bu hizmeti herkese sağlamak istediğimizden… yalnızca 5 geçmiş yaşam ile kısıtlanacaksınız.

You will be limited to five past lives only. Since we want to be fair and accommodate everyone.
Bu hizmeti herkese sağlamak istediğimizden… yalnızca 5 geçmiş yaşam ile kısıtlanacaksınız.

Well, I'm looking for something that can accommodate two, let's say, larger people, comfortably.
Pekâlâ, iki geniş insanın sığabileceği rahat edebileceği bir yatak arıyorum.

We all try to respect each other or accommodate each other, and because of that, things in this little town Are pretty nice.
Herkes birbirine saygı duyup birbirimize uyum sağlıyoruz ve bunun sonucunda, bu kasabada her şey bu kadar güllük gülistanlık.

I'm sorry, Mr Howe, that we couldn't accommodate everyone, but I will be looking forward to seeing you tomorrow.
Kusura bakmayın herkese kalacak yer veremedik ama yarın sizi görmeyi dört gözle bekliyorum.

To better accommodate Nathan. to see what immediate changes you are making State Law requires that we follow up.
Devlet hukuku, Nathana daha iyi uyum sağlamak için… ne gibi koşullar yarattığını görmek için takip etmemizi gerektirir.

Traffic-reducing measures were put in place in a significant portion of Rothenburg to increase safety and accommodate tourism.
Trafiği azaltıcı önlemler, güvenliğini artırmak ve turizm karşılamak için Rothenburg önemli bir bölümünü de uygulamaya konuldu.

Quickly evolving technologies, such as electronics which are subject to the fastest rates of technological obsolescence would need to be designed to foreshadow and accommodate physical updates.
Teknolojik eskimenin en hızlı etkisine maruz kalmakta olan elektronik gibi çok çabuk gelişen teknolojiler ileride çıkabilecek fiziksel yenilikler ile uyumlu olacak şekilde tasarlanmış olmaları gerekecektir.

far larger than a grocer or convenience store could accommodate.
marketin alabileceği kapasiteden çok daha büyük tatlılar ile doldurulur.

When viewed as grids or lists, scroll-bars are provided to navigate folders with more items than the current screen resolution will accommodate, as the program does not scale the icons to show as many as possible the way it did in OS X 10.5.
Izgaralar veya listeler olarak bakıldığında, geçerli ekran çözünürlüğü uygun olacağına göre, program yolu mümkün olduğunca çok göstermek için simgeler ölçeklendirmemesi gibi, OS X 10.5 yaptığı kaydırma çubukları daha fazla öğe ile klasörleri gezinmek için sağlanmıştır.

YOU KNOW, THAT IT CAN, UH, ACCOMMODATE VASTLY DIVERGENT POINTS OF VIEW.
Bilirsin, çok farklı, aah, noktalarını barındırır.

Thanks for accommodating me on such short notice.
Beni kısa sürede kabul ettiğiniz için teşekkürler.

I'm surprised he was so accommodating.
Bu kadar yardımsever olması şaşırtıcı.

I just want to thank you for accommodating us.
Bizi ağırladığınız için size tekrar teşekkür etmek istiyorum.

The most accommodating mouth in the city.
Şehrin en yumuşak ağzı ondadır.

You have been very accommodating.
Çok yardımcı oldunuz.

So serious that he is not accommodating at all.
Bu sebeple hiçbir şekilde tek tutulması doğru değildir.

But we will try to be accommodating.
Ama yardımcı olmaya çalışırız.

For accommodating me on such Short notice.
Beni kabul ettiğiniz için teşekkür ederim.

Aren't you accommodating.
Sen uyumlu değilsin.