ARE PLOTTING in Turkish translation

[ɑːr 'plɒtiŋ]
[ɑːr 'plɒtiŋ]
planlıyorlar
plan
to schedule
in the planning
conspiring
planlar yaptığını
plan
make plans
like planning , do
scheming to make
komplo
conspiracy
plot
frame
cabal
conspiring
scheme
conspiratorial
planlayan
planning
plotted
the one that figured
other
planlıyorsun
plan
to schedule
in the planning
conspiring

Examples of using Are plotting in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
A peace that those in the shadows are plotting to shatter.
Gölgelerin arasındakilerinin parçalamak için komplo kurdukları bir barış.
You're telling memy people are plotting against me.
Adamlarımın bana karşı pusu kurduklarını söylüyorsun.
You and Ares are plotting together.
Sen ve Ares beraber kumpas kuruyorsunuz.
Percival and the Count are plotting something.
Percival ve Kont bir entrika çeviriyorlar.
the Black Knights are plotting against you.
Kara Şövalyelerin… size karşı planlar yaptığını biliyorsunuz.
And tries to kill them. and so he strikes back He believes people are plotting against him.
İnsanların ona komplo düzenlediğine inanıyor… bu yüzden tepki gösterip onları öldürmeye çalışıyor.
But I can't believe that the intelligent men up north are plotting to destroy our sovereign rights.
Yukarıda kuzeydeki zeki adamların egemen haklarımızı yok etmek için… komplo kuracaklarına inanamam.
Are plotting to destroy our sovereign rights. But I can't believe that the intelligent men up north.
Yukarıda kuzeydeki zeki adamların egemen haklarımızı yok etmek için… komplo kuracaklarına inanamam.
He believes people are plotting against him, and tries to kill them. and so he strikes back.
Bu yüzden tepki gösterip onları öldürmeye çalışıyor. İnsanların ona komplo düzenlediğine inanıyor.
His rivals are plotting to destroy him. And Speer knows that while the Allies are destroying his factories.
Düşmanlarının onu mahvetme planı yaptıklarını biliyordur. Speer, Müttefik Devletler fabrikalarını yok ederken.
I have mood swings, high-to-moderate depression and I think people are plotting against me!
Ortalama üstü depresyonum var. Ayrıca herkesin bana karşı plan yaptığımı düşünüyorum!
Are plotting something against my client, and I want you to stop.- I know you and your little Scooby gang- Really?
Gerçekten mi?- Scooby ekibinle müşterime karşı bir şeyler planladığınızı biliyorum ve bunu durdurmanızı istiyorum?
As for those who are plotting evil, there is severe punishment for them,
Kötülükleri kuranlara/kötülükleri tuzak yapanlara gelince, onlar için şiddetli bir azap vardır.
Are plotting against me, is that right?
Bana karşı komplo kuruyor, öyle mi? Demek,
Abu Nazir are plotting.
Abu Nazirle onun nasıl bir komplo kurduğu.
Southfork up in arms, but if you and your father are plotting something against Cliff, I won't be a facilitator in it.
Cliffe karşı bir şeyler kurguluyorsanız bundaki yardımcınız ben olmayacağım.
All good words ascend to Him, and all good deeds He exalts. As for those who are plotting evil, there is severe punishment for them,
Amel-i salihi, güzel ve makbul işi de Allah yükseltir. Kötü işleri gizlice tasarlayıp kuranlara şiddetli azap vardır. Onların kurdukları bütün tuzaklar mahvolur.
But it's come to my attention-- it's come to our attention… that a few bad eggs… led by one little egg in particular… have spit in the face of that generosity… and are plotting against me.
Ama dikkatimi çektiği kadarıyla, dikkatimizi çektiği kadarıyla… birkaç kötü yumurta… bilhassa küçük bir yumurtanın öncülüğünde… gösterdiğim cömertliğimin yüzüne tükürdüler… ve bana karşı kumpas kurdular.
all good deeds He exalts. As for those who are plotting evil, there is severe punishment for them,
o sözleri yüceltir ve onlar ki düzenlerle kötülüklerde bulunurlar, onlaradır çetin bir azap
They're plotting something.
Bir şeyler planlıyorlar.
Results: 4296, Time: 0.0617

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish