DEPENDENT in Turkish translation

[di'pendənt]
[di'pendənt]
bağımlı
addict
dependent
reliant
junkie
hooked
dependence
druggie
crackhead
drug
addictive
muhtaç
need
needy
dependent
destitute
desperate
helpless
at-risk
dependant
bağlı
bond
connection
link
connective
vineyard
ligature
ligament
attachment
ties
bound
bağımlıdır
addict
dependent
reliant
junkie
hooked
dependence
druggie
crackhead
drug
addictive
bağlıdır
bond
connection
link
connective
vineyard
ligature
ligament
attachment
ties
bound
bağımlısın
addict
dependent
reliant
junkie
hooked
dependence
druggie
crackhead
drug
addictive

Examples of using Dependent in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Our being dependent on oil insures, that energy corporations continue to reap phenomenal profits.
Petrole bağlılığımız, enerji şirketlerinin çok büyük kar etmesini sağlıyor.
People are worshipping them instead of God, growing dependent on them.
İnsanlar Tanrı yerine onlara ibadet ediyor onlara olan bağlılıkları artıyor.
the sweetest, but so needy and dependent.
Ama çok ilgi istiyordu ve bağlıydı.
Feel dependent on me too?
Bana da mı bağlanmış hissediyorsun?
He is getting way too dependent on that thing.
O şeye çok fazla bağlanıyor.
One day we will all end up dependent on the foreigners.
Bir gün hepimizin yabancılara bağımlılığı sona erecek.
Are dependent on squid for food. Many species, including us.
Bizler de dahil olmak üzere birçok tür yiyecek açısından mürekkepbalıklarına bağlıyız.
High-capacity power cell dependent on sunlight for charging.
Yüksek kapasiteli güç hücresi, şarj olabilmek için gün ışığına muhtaçtır.
He is gettin' way too dependent on that thing. Stop it.
Kes şunu! O şeye çok fazla bağlanıyor.
Women of a certain breeding who have become dependent on the drug.
İlacın bağımlısı haline gelmiş belirli çevrelerin kadınları.
Not to mention totally dependent on us.
Bize tamamen bağımlı olmasından bahsetmiyorum.
When you are dependent on equipment that works.
Teçhizatın çalışmasına bağIı olduğun anlamına gelir.
We need him feeling dependent on us, not isolated and vulnerable.
Bize bağımlıymış gibi hissetmesine ihtiyacımız var yalnız ya da savunmasız olmamalı.
Dependent on me?
Bana bağımlı mı?
And dependent on the slave master.
Köle fizikman kuvvetli tutulacak
Keep the slave physically strong but psychologically weak and dependent on the slave master.
Köle fizikman kuvvetli tutulacak fakat aklen zayıf ve sahibine bağlı olacaktı.
I'm threatening to tell everyone… you're cock dependent.
Herkese senin kamış bağımlısı olduğunu söylemekle tehdit ediyorum.
Being physically dependent on other people.
Bedenen ba§kaslna ba§; lmll olmak… insanln ézgiivenini artlrmlyor dogrusu.
At the time they were dependent on solar power and it.
Günes kadar bol bir enerji kaynagi olmadan… var olamayacaklari sanildi.
Hates being dependent.
Nefret bağımlısı olmak.
Results: 356, Time: 0.0559

Top dictionary queries

English - Turkish