DIFFERENCES ASIDE in Turkish translation

['difrənsiz ə'said]
['difrənsiz ə'said]
farklılıklarımızı bir kenara
farklılıkları bir kenara
farklılıklarınızı bir kenara
farklılıklarını bir kenara
farklılıklar bir yana birlikte

Examples of using Differences aside in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Let's put our differences aside for a second. Leslie.
Leslie. Hadi bir saniyeliğine farklılıklarımızı bir kenara bırakalım.
Leslie. Let's put our differences aside for a second.
Leslie. Hadi bir saniyeliğine farklılıklarımızı bir kenara bırakalım.
Let's all hope that this new anthem puts our differences aside and unites this nation once again.
Bu yeni marşın, bütün farklılıklarımızı bir kenara koydurup hepimizi tek yürek yapacağını umuyoruz.
racial differences aside, was a coupla old friends, both of us Californians.
Irksal farklılıklar bir yana birlikte olduğumuzu sanıyordum. İkimiz de Californialıyız.
Yeah, it is. That's what happens when we put our differences aside, you see?
Bu ne zaman olur Farklılıklarımızı bir kenara koyuyoruz, anlıyor musun?- Evet o?
I am trying to unite the city against this abomination, and I believe that if we all put our differences aside and stand as one, then we can repel this barbarity.
O iğrenç şeye karşı bu şehri bir araya getirmek için uğraşıyorum ve inanıyorum ki hepimiz farklılıklarımızı bir kenara bırakır ve yekvücut olursak bu zalimliği defedebiliriz.
I expect you two to put your differences aside and focus on getting Anna Copeland and her son back.
Farklılıklarınızı bir kenara bırakmanızı ve A. Copelandi geri getirmeye odaklanmanızı istiyorum.
Nice to see Billy and Fred could put their differences aside when it come to their kids.
Billy ve Fredin farklılıklarını bir kenara koyabildiklerini görmek çok hoş. kendi çocuklarına sıra geldiğinde.
But put your differences aside for the good of all.
iyiliğiniz için tüm farklılıklarınızı bir kenara koyun.
One night later, the two put their differences aside and won the WWF Tag Team title from the Dudley Boyz.
Bir gece sonra ikisi farklılıklarını bir kenara koyarak Dudley Boyzdan WWF Takım kemerlerini kazandı.
She's right. to stop the Imperium and his shape-shifting alien horde? Where would the Justice League have been if they hadn't put their differences aside.
Haklı. Farklılıklarını bir kenara… bırakıp Imperimenin biçim değiştiren uzaylı güruhuna… karşı koymasaydı Justice League şimdi ne halde olurdu?
said the wide range of parties have put their differences aside for the good of the nation at a critical time.
çeşitli siyasi partilerin kritik bir dönemde ulusun iyiliği için farklılıklarını bir kenara koyduğunu söyledi.
But political differences aside, he has been an outstanding member Kareem Said has been an outspoken critic of the prison population. of our administration.
Ama politik farklılıklar bir kenara, inanılmaz bir bireydir. acımasızca eleştiriler yönelten birisidir, hapishane mevcutları içerisinde Kareem Said, hükümetimize karşı.
but political differences aside, he has been an outstanding member of the prison population.
ama politik farklılıklar bir kenara, hapishane mevcutları içerisinde inanılmaz bir bireydir.
During the war, Itchy and Scratchy put their differences aside… and teamed up to fight a bigger foe.
Savaş sırasında, Kıymıkla Tırmık farklılıklarını bir kenara bıraktılar ve büyük düşmanla savaşmak için bir takım oldular.
So I expect you to put your differences aside and work together on this so that everyone can be happy.
Sizden farklılıklarınızı bir yana koyup ve bu işte beraber çalışmanızı herkesin mutlu olmasını istiyorum.
Now, we have to put our differences aside and be friends,
Artık, farklılıklarımızı bir kenara bırakmak ve dost olmak zorundayız.
If the Ironist and Little Miss Vixen could put their differences aside for just one issue
Eğer Ironist ve Küçük Miss Vixen farklılıklarını kenara koyarlarsa, sadece bir sorun
We put our differences aside and try to cooperate.
Farklılıklarımızı bir tarafa bırakarak işbirliği yapmaya çalışırız.
And I would hope that it taught us to put our differences aside and be friends,
Ve umuyorum ki, o olay bize, farklılıklarımızı bir kenara bırakıp dost olmayı öğretti,
Results: 59, Time: 0.0568

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish