DON'T GO in Turkish translation

• gitme
• çıkma
• girme
• kaybolma
• dalmayın
• geçmez
• gitmeyin
• gitmez
• gitmezse
• kaybolmayın
• girmeyin
• geçme

Examples of using Don't go in English and their translations into Turkish

And don't go back to sleep.
Ve tekrar uykuya dalmayın.

Don't go to dinner dressed like that," he said.
Böyle giyinmişken asla yemeğe çıkma.'' demişti.

It is. But they don't go this way.
Ama onlar buradan geçmez.

But the police don't go to private detectives.- But…?
Dedektiflere gitmez. Ama polis özel- Ama?

Please don't go. He come back if you go..
Lütfen gitmeyin. Sen gidersen o geri gelecek.

Don't go anywhere, okay?
Bir yere kaybolmayın, tamam mı?

Those documents you gave us were all false. Don't go there.
Oraya girme. Bize verdiğin tüm evraklar sahteydi.

Just don't go anywhere.
Sadece bir yerlere kaybolma.

Don't go up there. Katherine!
Katherine!- Oraya çıkma.

But they don't go this way.
Ama onlar buradan geçmez.

And don't go back to sleep. Honestly, get dressed.
Gerçekten. Ve tekrar uykuya dalmayın. Giyinin.

Don't go there. you're planning to go into town, If for any reason.
Oraya gitmeyin. Herhangi bir sebepten ötürü şehre gitmeyi planlıyorsanız.

Do me a favor. If things don't go the way I think.
Eğer işler düşündüğüm gibi gitmez ise, bana bir iyilik yap.

Don't go to war with your own national-security establishment.
Kendi ulusal güvenlik kurumunuzla savaşa girmeyin.

Don't go anywhere!
Bir yerlere kaybolmayın!

Lana, please don't go in there because I still love you.
Lana, lütfen içeri girme çünkü seni hâlâ seviyorum.

Don't go anywhere, princess.
Bir yere kaybolma prenses.

Katherine!- Don't go up there.
Katherine!- Oraya çıkma.

Honestly, get dressed. And don't go back to sleep.
Gerçekten. Ve tekrar uykuya dalmayın. Giyinin.

Don't go there. you're planning to go into town,
Gitmeyin. şehre gitmeyi planlıyorsanız,