DRINKING PROBLEM in Turkish translation

['driŋkiŋ 'prɒbləm]
['driŋkiŋ 'prɒbləm]
içki problemi
içki sorunu
alkol problemi
içki sorunum
içme sorunu
alkol sorununa
i̇çki problemi
içki problemini
i̇çki sorunu
alkol sorunun

Examples of using Drinking problem in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
He had a drinking problem along with anger issues.
Alkol problemi vardı… ve öfke sorunları.
You have told us she has a drinking problem.
Ayrıca içki problemi olduğunu da söyledin.
Bipolar disorder and a drinking problem, pills.
Bipolar bozukluk, alkol sorunu, ilaç kullanımı.
I was always too ashamed to admit it. My father had a drinking problem, and.
Babamın içki sorunu vardı ve kabul etmekte zorlanırdım.
She had a drinking problem, right?
İçki sorunu varmış, değil mi?
In the face. Does he have a drinking problem?
Yüzüme.- İçki problemi var mı?
Guess we can add drinking problem to our victim's stellar résumé.
Sanırım, ünlü bir yıldız gibi olan kurbanımıza içki problemini de ekleyebiliriz.
He had a drinking problem… and anger issues.
Alkol problemi vardı… ve öfke sorunları.
Next to you, we all have a drinking problem! Ozzie!
Size göre herkesin içki problemi var.- Ozzie!
I know you have a drinking problem, so please drink slow.
Alkol sorunun olduğunu biliyorum, lütfen yavaş iç.
Does she have a drinking problem?
İçki sorunu var mı?
In the face. Does he have a drinking problem?
İçki problemi var mı? Yüzüme?
Kids, it's not that your Uncle Marshall had a drinking problem.
Çocuklar, Marshall Amcanızın içki problemi falan yoktu.
Her mother denied She had a drinking problem until her liver imploded.
Annesi karaciğeri iflas edene kadar içki sorunu olduğu reddetmiş.
Do you have a drinking problem?
Alkol sorunun var mı?
I havea drinking problem!
İçki sorunu diyorlar bir de!
His drinking problem will be solved on its own!
İçki problemi de kendiliğinden bitecek!
And that, as much as anything else, led to my drinking problem.
Bu da bende içki sorunu yarattı.
They say Miss Sheehan fell… but everyone knows she's got a drinking problem.
Bayan Sheehanın düştüğünü söylüyorlar ama herkes onun alkol problemi olduğunu biliyor.
You, of all people, are accusing me of having a drinking problem?
Sen mi kalkmış beni alkol sorunun var diye suçluyorsun?
Results: 129, Time: 0.0455

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish