Examples of using Fiddler in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Good night, Fiddler.
İyi geceler Fiddler.Evening. Nikos, the fiddler.
But look what they do to me, Fiddler.
Ama bak bana ne yaptılar Fiddler.All I want to do…♪ If a fiddler played you a song, my love.
Gerçekten istediğim… ♪ Eğer kemancı sana bir şarkı çalarsa.Yeah, that's what I will do, Fiddler.
Evet, bunu yapacağım Fiddler.Mr Fiddler.
Başlayın Bay Fiddler.Thank you, Fiddler.
Teşekkürler Kemancı.But if you want to dance, you got to pay the Fiddler.
Ama eğer dans etmek istiyorsan Fiddler* ın hakkını vermelisin.Evening. Nikos, the fiddler.
İyi akşamlar. Nikos, kemancı.Yeah, the Fiddler.
Evet, Fiddler.The last thing they remember is going to some club called the Sand Fiddler at 9:00 p.m.
Son hatırladıkları şey, saat dokuzda Sand Fiddler adlı bir bara gittikleri.I told the fiddler and his companion, they should go.
Kemancıya ve onun yandaşına toplanıp gitmelerini söyledim.But he's not helping me. I asked Fiddler for his assistance.
Kemancıdan desteğini istedim ama bana yardım etmiyor.They that dance must pay the fiddler.
Dans edenler kemancıya ödemek zorundadır.He was the best electric fiddler in the world, and I… I was just a girl.
Dünyadaki en iyi elektro kemancısıydı bense sıradan bir kızdım.No, it's not the fiddler.
No, no, it's not the fiddler.
Hayır, hayır, keman değildi.S the price Mr Fiddler quoted and what it's worth to me.
Bay Fiddlerın söylediği fiyat 50 dolardı ve bence de bunun değeri bu.Sorry, but Dick Fiddler is allergic to potatoes.
Üzgünüm ama Dick Fiddlerın patateslere alerjisi var.And finally the fiddler is silent.
Nihâyet şu gıy 
