HAD INVENTED in Turkish translation

• icat etmişti
• uydurdukları
• icat ettiği
• icat etse
• yarattı

Examples of using Had invented in English and their translations into Turkish

And the 80-year-old physicists, who had invented the idea back in the'60s, they were flown in from all over the world.
Ve 80 yaşındaki fizikçiler… 1960larda fikri icat etmiş olanlar… dünyanın her yerinden buraya akın ettiler..

Eva, did you know that… Vonce Mann, had invented a way motion picture capture… to capture life.
Eva, hareketli görüntüleri… yakalamak için Vonce Mannun bir yöntem icat ettiğini biliyor muydun… hayatı yakalamak için.

Or maybe, Sarah discovered that Greek billionaire Mikkos had invented a machine that could cause blizzards, that would plunge the entire world into an ice age.
Belki de Sarah, Yunan milyarderi Mikkosun, kar fırtınaları yaratabilen ve dünyayı buz çağına götürecek bir makine icat ettiğini keşfetti.

On the Day of Judgment you will see the faces of those who had invented falsehood against God blackened.
Allaha yalan isnat edenleri, kıyamet günü yüzleri simsiyah halde görürsün.

Mrs. Claven, did-did Martha ever give you specific reason to believe… that she had invented this?- Yes?
Evet. Bayan Claven, Martha bunun kendi icadı olduğuna inanmanız için… size özel bir sebep gösterdi mi?

Sometimes Claire must have thought that she had invented that face, invented Trevor McPhee and that she would projected onto him the person she thought she could become.
Claire bu yüzü, Trevor McPheeyi kendisinin icat ettiğini, birlikte olabileceği… bir adamın hayalini bu yüze yansıttığını ara sıra düşünmüş olmalı.

On the Day of Judgment you will see the faces of those who had invented falsehood against God blackened.
Diriliş günü, ALLAH hakkında yalan uyduranların suratlarını asık görürsün.

Through the observing the work of places like Esalen, Maslow had invented a new system of psychological types.
Esalen gibi yerler yapılan çalışmaları gözlemleyen Maslow,… psikolojik kategorilere dair yeni bir sistem geliştirmişti.

Because I realized that nature had invented reproduction as a mechanism for life to move forward, as a life force that passes right through us
Çünkü fark ettim ki, doğa yaşamın devamını sağlayabilmek için üremeyi bir mekanizma olarak icat etmişti, tam içimizden geçen

I knew I should have invented that device.
O cihazı icat etmem gerektiğini biliyordum.

Well, my Thinkquanauts have invented.
Icat ettiler. Fikironotlarım şunu.

Edison has invented a small battery.
Edison küçük bir pil icat etti.

He was rich for having invented the nine-track cassette.
Track kaseti icat ederek zengin oldu.

Our son has invented a very fine device.
Oğlumuz çok güzel bir şey icat etti.

Don't realize what you have invented?
Ne icat ettiğinin farkında değil misin?

Some male, called Cain has invented murder and tried on his sister Abel.
Kabil adında bir erkek, kızkardeşi Habili öldürerek cinayeti icat etti.

If you guys were the inventors of Facebook, you would have invented Facebook.
Facebookun mucidi siz olsaydınız Facebooku siz icat ederdiniz.

Cookie Monster could have invented Facebook!
Kurabiye Canavarı Facebooku icat edebilir!

only a woman could have invented him.
anca bir kadın onu icat edebilirdi.

He should never have invented such an effective means of torture.
Bu kadar etkili işkence aletlerini asla icat etmemeliydiniz.