I CANNOT in Turkish translation

• veremem
• edemem
• yapamam
• olamam
• edemiyorum
• söyleyemem
• mümkün değil
• bunu yapamam
• ben yapamam
• alabilmek için
• buna
• bulamıyorum

Examples of using I cannot in English and their translations into Turkish

No, sir, I cannot be your new Black wife.
Hayır, bayım, sizin yeni siyahi karınız olamam.

No, I cannot.
Hayır ben yapamam.

I cannot confirm the existence of Praxis.
Ama Praksisi bulamıyorum.

Without proof, sir, I cannot.
Kanıtım olmadan majesteleri, bunu yapamam.

I am trying to figure out the media conspiracy, but I cannot lie to you.
Medya kumpasını çözmeye çalışıyorum ama size yalan söyleyemem.

I cannot tell the difference between good and bad guys.
İyi erkeklerle kötü erkekleri ayırt edemiyorum.

No, sir, I cannot be your new Black wife.
Hayır bayım, yeni siyah karınız olamam.

I cannot let you… Raj, I re… hey, raj.
Buna izin vermem… Raj… Hey, Raj.

I cannot plan a whole line!
Bütün planları ben yapamam!

Helen, I cannot.
Korkarım Helen, bulamıyorum.

You ask that I volunteer to give her up. I cannot.
Ondan kendi rızamla vazgeçmemi isterseniz, bunu yapamam.

No, no, no, I cannot sing today.
Hayır, bugün şarkı söyleyemem.

This event has had on our family. I cannot begin to describe the impact.
Bu elim olayın ailemize olan tesirini tarif etmem mümkün değil.

I'm sorry, Alycia, I cannot replicate the signal.
Üzgünüm Alycia, sinyali taklit edemiyorum.

I cannot bear one more day!
Buna bir gün daha katlanamam!

And anyway I cannot.
Ve yine ben yapamam.

To subject myself to that yet again, I cannot.
Kendimi yeniden tüm bunlara mahkum etmek, bunu yapamam.

I cannot rest because of what you did.
Yaptıkların yüzünden huzur bulamıyorum.

But I cannot recommend your hotel, Horace. I recommend this brand.
Bu markayı öneririm,… ama bunu otel için söyleyemem, Horace.

I cannot begin to describe the impact this event has had on our family.
Bu elim olayın ailemize olan tesirini tarif etmem mümkün değil.