NEARLY HALF in Turkish translation

['niəli hɑːf]
['niəli hɑːf]
neredeyse yarım
almost half
nearly half
it's almost half
yaklaşık yarım
about half
nearly half
almost half
approximately half
it's about half
neredeyse yarısı
nearly half
almost half
neredeyse yarısını
nearly half
almost half
neredeyse yarı
nearly half
almost half
neredeyse yarısının
nearly half
almost half
yaklaşık yarısını
yaklaşık yarısının
neredeyse yarisi

Examples of using Nearly half in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Nearly half the council is backing Liwen.
Konseyin neredeyse yarısı Liweni destekliyor.
But takes up nearly half the ship. Our gravity drive is quite effective.
Ancak geminin neredeyse yarısını kaplıyor. Yerçekimi cihazımız oldukça etkili.
They say they lost nearly half of the poor beggars.
Derler ki, zavallıların yaklaşık yarısını kaybetmişler.
the Raptor is actually nearly half the price.
Raptorun aslında onların neredeyse yarı fiyatında.
I mean, we have been sitting here waiting for nearly half an hour, and it.
Ben söyleyeceğim. Neredeyse yarım saattir… oturmuş bekliyoruz ve.
There's nearly half a million in those bags.
Bu çantalarda yaklaşık yarım milyon var.
Nearly half. All the sellswords with all the horses.
Yaklaşık yarısı. Tüm kiralık askerler atlarıyla birlikte gitti.
Unemployment afflicts nearly half of Kosovo's workforce. Getty Images.
Kosovada işgücünün neredeyse yarısı işsizlik sorunuyla karşı karşıya. Getty Images.
I have repaired nearly half of them.
Neredeyse yarısını ben tamir ettim.
Please, help me, younger woman, who's nearly half my age.
Lütfen, bana yardım et neredeyse yarı yaşımdaki genç kadın.
Paid nearly half a million for that outfit.
Bu kostüm için neredeyse yarım milyon dolar ödedim.
All the sellswords with all the horses. General: Nearly half.
Yaklaşık yarısı. Tüm kiralık askerler atlarıyla birlikte gitti.
In some countries, such as Greece and Turkey, nearly half the men smoke.
Yunanistan ve Türkiye gibi bazı ülkelerde erkeklerin neredeyse yarısı sigara içiyor.
Each male weighs nearly half a tonne.
İki erkeğin de ağırlığı yaklaşık yarım ton.
Hislettersform nearly half of the New Testament.
Onun mektupları Yeni Ahitin neredeyse yarısını oluşturmaktadır.
She's been there nearly half an hour.
Neredeyse yarım saattir orada.
Nearly half of that vast number live in cities which are still growing fast.
Bunların yaklaşık yarısı hızla büyüyen şehirlerde yaşıyor.
Nearly half. How many?
Kaç kişi?- Neredeyse yarısı.
Nearly half a light year past the Neutral Zone?
Tarafsız Bölgenin neredeyse yarım ışık yılı uzağında mı?
How many? Nearly half.
Ne kadarı?- Yaklaşık yarısı.
Results: 102, Time: 0.0412

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish