PROMPTED in Turkish translation

Do we have any idea what prompted his outburst?

Bu öfke patlamasına neyin yol açtığına dair bir fikrimiz var mı?

I prompted no contest.

Dövüsmelerini dileyen ben degildim.

What prompted that?

Sizi buna iten ne oldu?

What prompted you to write it?

Sizi yazmaya iten ne oldu?

They said everything I wanted them to say without being prompted.

Hiç teşvik olmadan, duymak istediklerimi söylediler.

What prompted them to leave?

Onları ayrılmaya iten neydi?

Then tell me, what prompted this?

Öyleyse buna ne sebep oldu, söyle?

What prompted this maelstrom of letter posting?

Neyin başlattığını merak eden var mı?

Can you tell the court what prompted this? Yes?

Evet. Mahkemeye sizi buna itenin ne olduğunu söyler misiniz?

The crew is being prompted.

Mürettebata sufle veriliyor.

What prompted the fight, Gordon?

Kavgayı başlatan neydi Gordon?

And what prompted that arrangement?

Böyle bir anlaşmaya ne sebep oldu?

Mr. Gotts, what prompted you to go to police?

Bay Gotts, polise gitmenizi tetikleyen ne?

So, uh, what prompted this confession?

Peki, bu itirafa ne sebep oldu?

Whatever Danny yelled into the security camera prompted Bahia to kill the attendant.

Danny kameraya ne söylediyse bu, Bahianın çalışanı öldürmesine neden oldu.

The announcement prompted an emergency meeting of Kosovo Albanian negotiators.

Duyuru, Kosovalı Arnavut müzakerecileri acil bir toplantı yapmaya sevk etti.

Bulgaria's own budget deficit prompted the cancellation.

Bulgaristanın kendi bütçe açığı neden oldu.

Her answer prompted a level-five autonomic reaction.

Cevabı, beşinci derece özerk tepkiyi harekete geçirdi.

What prompted you to mention your sister in group?

Orada kız kardeşinden bahsetmene ne sebep oldu?

And what prompted the restraining order?

Peki yasaklama kararına ne sebep oldu?

Examples of using Prompted in English and their translations into Turkish