UNDERLINED in Turkish translation

[ˌʌndə'laind]
[ˌʌndə'laind]
altı çizili
altını çizmiş
altını çizdiği
altları çizili
anacağı

Examples of using Underlined in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Just what you underlined.
Sadece senin altını çizdiğin yerleri.
Would you please read this underlined passage… to the court?
Bu altı çizilmiş paragrafı lütfen mahkemeye okur musunuz?
Could you please read this underlined passage to the court?
Bu altı çizilmiş paragrafı lütfen mahkemeye okur musunuz?
No. Just what you underlined.
Sadece senin altını çizdiğin yerleri. Hayır.
Here's the application, signed by your husband:"urgent" underlined.
Başvuru burada. Kocanız tarafından'' acil'' diye altı imzalanmış.
When I was young… I lent her books and she underlined the good bits.
Ben gençken… Onun kitaplarından emanet almıştım ve o güzel yerlerin altını çizmişti.
On my note card here is written in capital letters and underlined.
Önümdeki not kağıdında büyük harflerle yazıImış ve altı çizilmiş.
All, underlined.
Hepsi önemli.
He underlined that name three times.
O ismin altını üç kere çizmiş.
No. Just what you underlined.
Hayır. Sadece senin altını çizdiğin yerleri.
Thaci underlined that Kosovo will have to fulfill the European criteria and become equal with states in the region.
Taçi de Kosovanın Avrupa kriterlerini karşılama ve bölgedeki devletlerle eşit hale gelme gereğinin altını çizdi.
To the ways in which Jennings, Cecilia and Deborah were murdered. The underlined parts correspond.
Altı çizili kısımlar… Jennings, Cecilia ve Deborahnın öldürülme şekillerini gösteriyor.
Kostunica, in talks with Prosper, underlined the need"to round off co-operation with The Hague tribunal" for war crimes.
Prosper ile temaslarda bulunan Kostunica, savaş suçları konusunda'' Lahey mahkemesiyle işbirliğini toparlama'' ihtiyacının altını çizdi.
Heather Duke underlined a lot of things in this copy of Moby Dick but I believe the word Eskimo, underlined all by itself, is the key to understanding Heather's pain.
Heather Duke bu Moby Dick romanlarından birçok şeyin altını çizmiş ama altları çizili bütün Eskimo kelimesinin Heatherın acısını anlamamız için anahtar olacağına inanıyorum.
Wen met with President Karolos Papoulias, who underlined the strategic importance of relations between the two countries.
Wenin burada bir araya geldiği Cumhurbaşkanı Karolos Papulyas da iki ülke arasındaki ilişkilerin stratejik öneminin altını çizdi.
And underlined by law students for years. Just the type that will be cited by the Supreme Court.
Yüksek mahkemenin anacağı ve hukuk öğrencilerinin… yıllar boyunca altını çizeceği türden bir dava.
Basescu underlined the importance of sharing experiences and deepening co-operation to combat crime worldwide.
Basescu, dünya üzerindeki suçla mücadele için deneyimleri paylaşma ve işbirliğini ilerletmenin öneminin altını çizdi.
Kurdish regional President Massoud Barzani underlined that the first official contact in years helped remove a"psychological barrier.
Kürt bölgesel Cumhurbaşkanı Mesud Barzani, yıllardır meydana gelen ilk resmi temasın'' psikolojik bir bariyeri'' ortadan kaldırdığının altını çizdi.
Prime Minister Hashim Thaci underlined"this is an institutional obligation towards the citizens and the democratic world that this matter to be given a legal response.
Başbakan Haşim Taçi,'' bu meseleye hukuki bir yanıt verilmesinin, vatandaşlara ve demokratik dünyaya karşı anayasal bir yükümlülük olduğunun'' altını çizdi.
Although they vowed support for Macedonia's NATO bid, many officials underlined that key reforms must take place.
Çok sayıda yetkili, Makedonyanın NATO üyelik hedefine destek sözü vermekle birlikte gerçekleşmesi gereken kilit reformların altını çizdi.
Results: 72, Time: 0.0606

Top dictionary queries

English - Turkish