UNDERSTATED in Turkish translation

• abartısız
• sade
• göze çarpmaz abartısız
• ölçülü
• gösterişsiz

Examples of using Understated in English and their translations into Turkish

It is elegant, understated, yet bold.
Zarif, mütevazi, ama cesur.

It's elegant, yet understated.
Zariftir, ama hâlâ küçümsenir.

but more understated.
Ancak daha fazla understated.

I'm talking something understated, like a lightning bolt.
Ufak bir şeyden söz ediyorum, örneğin bir şimşek topu.

Please!."At times poetic in understated grief.
Lütfen.'' Bazen hafif kederli şiirsel.

I want you to play this really understated.
Senin oynamanı istiyorum, böylesi daha iyi.

You know, I just think that Christmas decorations should be understated and tasteful.
Rudolphun nesi var? Bence Noel süsleri az gösterişli ve zevkli olmalı.

Like a lightning bolt. I'm talking something understated.
Ufak bir şeyden söz ediyorum, örneğin bir şimşek topu.

Yes, and, uh, quite obviously understated.
Evet, kesinlikle çok mütevazi.

Nice T-shirt. Understated.
Tişörtün güzelmiş. Abartısız olmuş.

Understated, ironic, sometimes savage,
Ölçülü, ironik, bazen yabani,

In a gentle, understated way, he shares a powerful vision for sustainable commerce.
Nazik, ölçülü bir şekilde, sürdürülebilir ticaret için güçlü bir vizyon paylaşıyor.

Yeah, understate much?
Evet, fazlaca küçümsemiyor musun?

It was understated.
Çünkü abartılı değildi.

Bold or understated?
Cüretkâr mı abartısız mı?

I love it! Understated.
Ilımlı ve abartısız. Bayıldım!

Understated. I love it!
Bayıldım! Ilımlı ve abartısız.

It was elegant and understated.
Güzel… zarif ve sade bir yüzüktü.

That open house was understated.
O ev çok basit gösterildi.

I think we should do super understated.
Sanırım süper abartısız davrandık.