YOU'RE IN TROUBLE in Turkish translation

[jʊər in 'trʌbl]
[jʊər in 'trʌbl]
başının belada olduğunu
başının dertte olduğunu
sorun olmazsa sizinle
başın belada olduğunda
basin dertte
tedirgin olduğunu

Examples of using You're in trouble in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Hello. Shouldn't you tell us you're in trouble.
Merhaba. Başının dertte olduğunu bize söylemen gerekmez miydi?
You're in trouble, Kramer.- What?
Başın belada Kramer. Ne?
Hugo, I know you're in trouble. Get away!
Defol! Hugo, tedirgin olduğunu biliyorum!
You're in trouble.
It's okay, I know you're in trouble.
Sorun yok, başının belada olduğunu biliyorum.
You're in trouble, Kaufman!
You're in trouble now.
Başın belada şimdi.
You're in trouble, doc.
You're in trouble now, pigs.
Şimdi başınız belada, domuzlar.
They said you're in trouble.
Başının belada olduğunu söylediler.
You're in trouble, Harrison.
Başın dertte, Harrison.
You're in trouble, man.
Başın belada adamım.
You said you're in trouble.
Başının dertte olduğunu söyledin.
Use this when you're in trouble. It's for you..
Başın belada olduğunda bunu kullanırsın.
You're in trouble now, Jaguars!
Şimdi başınız dertte Jaguarlar!
You're in trouble! Rufus.
Başınız belada! Rufus.
Sometimes you don't know you're in trouble.
Bazen başının belada olduğunu anlayamazsın.
You're in trouble, major.
Başın belada, Binbaşı.
My nephew told me that you're in trouble and want to sell your shop.
Yeğenim bana başının dertte olduğunu ve dükkanını satmak istediğini söyledi.
You're in trouble. Cynthia!
Başın dertte. Cynthia!
Results: 191, Time: 0.0535

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish