Examples of using Dedikodular in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Metrocapitalle ilgili bazı dedikodular duydum.
Güvercin kod adlı Direniş elemanının aramızda olabileceğine dair dedikodular duydum.
Gereken bazı dedikodular var.
Demek kaçtıklarına dair dedikodular duydunuz?
Duyarsızlığınız hakkında bazı dedikodular var.
Önyargı ve dedikodular aklınızı karıştırmasın.
Babanın yaptığı son kılıç hala sendeymiş diye dedikodular var.
Evet, ben de benzer dedikodular duydum.
Hiç Müslümanların ayaklanma başlatacaklarına dair dedikodular duydun mu?
Joe, sanırım bilmen gereken bazı dedikodular var.
Teklifinizi kabul edersem dedikodular daha da beter hale gelir.
Dedikodular nasıl yayılır bilirsiniz.
Belki de Küçük Çocuğun, hücre arkadaşını astığı ile ilgili dedikodular doğrudur.
Demek biliyorsun.- Bazı dedikodular duydum.
Kutsal bir yer yapacağıma ilişkin dedikodular bile çıktı.
Şimdi dedikodular bana neden oraya gittiğini sorduğunda onlara söyleyebilirim.
Dedikodular nasıl yayılır bilirsin.
Yoon Jae-Hanin Kanadada olduguna dair dedikodular vardı.
Önümüzdeki haftalarda, Gotham sokaklarında olanlar hakkında dedikodular duyacaksınız.
Dedikodular doğru çıktı. Bir kez olsun.