KABUL ETTIĞI in English translation

agreed
kabul
hemfikir
katılıyorum
razı
katılmak
mutabık
aynı fikirde
konusunda
anlaştık
konusunda anlaştılar
accepted
kabul
kabullenmek
razı
admitted
kabul etmek
itiraf etmek
kabullenmek
kabul edersin
sokun
adopted
kabul mi
benimsemek
evlat
edindi
sahiplenmemen
taking
al
almak
alıp
alacak
kabul
alman
sürer
götür
alın
götürün
deems
sanma
gördüğüm
bilki
olarak
accepts
kabul
kabullenmek
razı
accept
kabul
kabullenmek
razı
agree
kabul
hemfikir
katılıyorum
razı
katılmak
mutabık
aynı fikirde
konusunda
anlaştık
konusunda anlaştılar
agreeing
kabul
hemfikir
katılıyorum
razı
katılmak
mutabık
aynı fikirde
konusunda
anlaştık
konusunda anlaştılar
accepting
kabul
kabullenmek
razı
admitting
kabul etmek
itiraf etmek
kabullenmek
kabul edersin
sokun
agrees
kabul
hemfikir
katılıyorum
razı
katılmak
mutabık
aynı fikirde
konusunda
anlaştık
konusunda anlaştılar
admits
kabul etmek
itiraf etmek
kabullenmek
kabul edersin
sokun
took
al
almak
alıp
alacak
kabul
alman
sürer
götür
alın
götürün

Examples of using Kabul ettiği in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
O zaman İsrail kabul ettiği sürece biz de kabul ederiz.
Then as long as Israel agrees, we agree..
İddia makamının kabul ettiği gibi hepsi ikinci derece.
As the prosecution admits, it's all circumstantial.
Bir kadın evlenmeyi kabul ettiği gün.
The day a woman accepts to get married.
Buradaki tüm grupların kabul ettiği şey.
All the groups here agree on one thing.
Ya yanılıyorlarsa? Ellerinde adının Vincent olduğunu kabul ettiği kayıtlar var?
They got the guy admitting his name is Vincent. What if these guys are wrong?
Jamesin denemeyi kabul ettiği bu konsept.
This is my concept that James has agreed to try.
İnsanların kabul ettiği kanunlar, insanlar ve büyük amaçlar içindir.
Human established the Legislation with great intents and purposes.
Bay Holdena kabul ettiği bir anlaşma teklif ettim..
I offered Mr. Holden a plea deal, which he accepted.
OPTIONS OPTIONS isteği sunucunun kabul ettiği istek tiplerini döndürür.
OPTIONS An OPTIONS request returns the request types the server will accept.
Beni kabul ettiği sürece sorun yok, değil mi?
As long as she accepts me, that's all, isn't it?
Onun parayı kabul ettiği gerçeği hâlâ devam etmektedir..
The fact remains that he accepted the money.
Bunu neden kabul ettiği hakkında hiç bir fikrim yok.
I have no idea why he agreed to this.
Neyi kabul ettiği umrumda değil.
I don't care what she agreed to do.
Başlarınızı eğin ve dualarımızı kabul ettiği için teşekkür edin.
Bow your heads and thank him for granting our prayers.
Annemin uymayı kabul ettiği ev kuralları listesi hazırladım.
That Mom would have to agree to. I have drawn up a list of house rules.
Amerikalıların kabul ettiği tek muz bu.
These are the only bananas that Americans will accept.
Konuşmayı kabul ettiği tek kişi Coreynin arkadaşı.
The only person she agreed to talk to was Corey's friend.
Konuşmayı kabul ettiği tek kişi Coreynin arkadaşı.
The only person she agreed to talk to is Corey's friend.
Hatalarını kabul ettiği anda dünya yıkılacak sanıyor.
He thinks the world will collapse the moment he admits his mistakes.
Baseldeki görevini kabul ettiği zaman Prusya vatandaşlığının iptali için devlete başvurdu.
When he accepted his post at Basel, Nietzsche applied for the annulment of his Prussian citizenship.
Results: 210, Time: 0.0327

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English