Примери за използване на Bir parça на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bir parça da senin yüzünden.
Küçük bir parça bile iletişim güçlüklerini aşmak için yararlıdır.
Sen dün bir parça aldın.
Patlayıcı cihazın ana gövdesinden bir parça.
Koskocaman bir evrende ufacık bir parça olduğumu görüyorum.
yasak meyveden ısırır, bir parça da Ademe verir.
Bir parça hardal ya da bir peynir kırıntısı.
Bir parça saçı kesilmiş ve geri kalan taraflarında kırmızı bir leke izi kalmış.
Eskiden günün birinde böyle bir parça toprağım olsun diye düşünürdüm.
Ve bir parça inanıyorum.
Kendi özgür iraden ve isteğinle içeriye gir, getirdiğin mutluluktan bir parça bırak.
Eskilerden sevilen bir parça.
Bu da harika bir parça.
Antika bir parça.
Bir parça şeker mi?
Çünkü katil Nikkinin saçından bir parça kesmiş. Saçına geçen kalıntılar Kongo kırmızısıymış.
Ona bir parça kızarmış balık verdiler.
Yani, bu bir parça benim de suçum.
Bu da beni hala Danieldan geriye bir parça kaldığına inandırıyor.
Dünyanın sonsuza değin değiştiği günün anısına tarihten bir parça edinin.