Примери за използване на Zorunda kaldık на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Arkamızı kuşattılar, biz de geri çekilmek zorunda kaldık.
Maderoyu öldürdüklerinde her şeye yeniden başlamak zorunda kaldık.
Sen,… biraz çıldırmıştın, biz de seni uyuşturmak zorunda kaldık.
Kraliçeye o kadar çok aşıktı ki onları ayırmak zorunda kaldık.
Bu bir yalandı, Julia Roberts dava açtı ve değiştirmek zorunda kaldık.
Geri dönmek zorunda kaldık. Onu ahşap kulübede bulduk. Panikledik.
Gemiyi terketmek zorunda kaldık. Şu anda ana gemi hala Mars etrafında dönüyor.
Yaratıcı davranmak zorunda kaldık.
Ulusal gözetim programını çöpe atmak zorunda kaldık.
Bütün yaz boyu mutfakta çalışmak zorunda kaldık.
Hayasız Bir zamanda yaşamak zorunda kaldık.
Korkarım, iptal etmek zorunda kaldık.
Hepimiz aynısını denedik. Bir daha yapmak zorunda kaldık.
Eve erken dönmek zorunda kaldık.
Jake kendisiyle çatışıyordu. Ona gaz vermek zorunda kaldık.
Sen yokken bazı kararlar almak zorunda kaldık.
Evlerinden uzak dört milyon insanı geri döndürmek zorunda kaldık.
Onları dışarı atmak ve yeni bir tane almak zorunda kaldık.
Biz de durmak zorunda kaldık.
Biraz yüksek çünkü resimle oynamak zorunda kaldık.