AROUND IN CIRCLES in Turkish translation

[ə'raʊnd in 's3ːklz]
[ə'raʊnd in 's3ːklz]
daireler etrafında
çemberin etrafında
çevremizde dolaşıyorsun

Examples of using Around in circles in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Flapping her arms and draw his fire. Maybe Diane could run around in circles.
Diane, kollarını çırparak çevresinde… koşarsa, adamın dikkatini çekmeyi başarabilir.
She just walked around in circles.
Daireler çizerek yürüyüp durdu.
She loves to run around in circles in the grass.
Çimlerin içinde daireler çizerek koşmayı sever.
We're going around in circles.
Biz çevrede daireler çiziyoruz.
She's not looking, she's flying around in circles!
O araştırmıyor ki, sadece kendi etrafında daireler çiziyor!
She's running you around in circles.
Kadın seni oyalayıp duruyor.
I want to teach it to walk around in circles.
Öğretmek istiyorum. O uzanmadan önce daire çizerek yürümeyi.
He blindfolded us and drove us around in circles.
Bizim gözlerimizi bağladı ve çevresinde gezdirdi.
He blindfolded us and drove us around in circles.
Bizi gözü kapalı tuttu ve çevremizde gezdirdi.
Even their children shake their rattles… and trail their filth around in circles.
Onun da çocukları çıngıraklarını sallayıp etrafında kendi pislikleri ile daireler çiziyorlar.
we're just the dog, you're the thumper, running around in circles, no bone in sight.
sen değişik bir tipsin… ve sürekli çevremizde dolaşıyorsun, ama hiç kemik attığını görmedim.
Running around in circles, no bone in sight. Hate to feel like we're just the dog, you're the thumper.
Köpek gibi hissetmekten nefret ediyorum, sen değişik bir tipsin… ve sürekli çevremizde dolaşıyorsun, ama hiç kemik attığını görmedim.
In a derby, the cars are racing around a track, going around in circles at different speeds.
Yarıştaki arabalar yol etrafında mücadele eder… daire etrafında farklı hızlarda giderler.
How could anyone not see the appeal of watching a bunch of cars, drive around in circles for hours on end?
Saatlerce bir sürü arabanın çevrelerinde daireler çizmesini görmeyi kim kaçırmak ister değil mi?
You have been driving around in circles… hoping that time will do the job your bullets failed to do.
Araba ile aynı alanda daireler çiziyoruz… mermilerinin başaramadığını zamanın yapmasını bekliyorsun.
Running around in circles, fixated on the small area of sand under their feet, as a tsunami races towards the shore.
Etrafta daireler çiziyorlar,… ayaklarının altındaki kumdan oluşan küçük bir alana takılıp kalmışlar.
We're gonna make'em chase us around in circles till they catch us or quit.
Bizi yakalayana ya da kovalamaktan vazgeçene kadar, bir daire etrafında bizi takip etmelerini sağlayacağız.
Kenny, all you did after the cat peed in your face was start running around in circles cheering.
Kenny, kedi suratına işedikten sonra tek yaptığın, etrafta daireler çizip gülmekti.
little trivial end points, like there's a little foot here that just drags around in circles and it doesn't really mean anything.
küçük gereksiz şey ve bitim noktalarıyla dolu, mesela etrafında daireler çizerek sadece sürüklenen küçük bir ayak var ve bu aslında hiçbir anlam taşımıyor.
Running around in circles.
Aynı çemberde dönüp duruyoruz.
Results: 1295, Time: 0.0573

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish