EXPLAINING IT in Turkish translation

• açıklamaya
• bunun açıklaması
• şeyi açıklayan
• açıklayıcı

Examples of using Explaining it in English and their translations into Turkish

I'm tired of explaining it to them.
Onlara bunu açıklamaya çalıştım.

I'm tired of explaining it to you!
Sana açıklama yapmaktan bıktım!

Explaining it could be kind of… awkward.
Bunu açıklamakta biraz sıkıntı çekebilirim.

Awkward. Explaining it Could be kind of.
Bunu açıklamakta biraz sıkıntı çekebilirim.

I will start by explaining it to her and I will call you.
Önce ona açıklarım, sonra sana haber veririm.

I didn't have any good way of explaining it.
Bunu açıklamanın iyi bir yoluna sahip değildim.

Maybe I'm not explaining it.
Belki de tam açıklayamıyorum.

I have tried explaining it to her.
Bunu ona açıklamayı denedim.

I know, love. There's no explaining it.
Biliyorum, hayatım. Bir açıklaması yok.

And I sat in my car, and wrote this note to her, explaining it.
Arabamda oturup ona hissimi açıklayan bir not yazdım.

OK, stop explaining it to me.
Tamam, bana izah etmeyi kes.

And I started explaining it, because I would noticed the Calumet baking soda can.
Ve açıklamaya başladım. Çünkü'' Calumet'' marka kabartma tozu kutusunu fark etmiştim.

You're wasting your time explaining it, Mr. Lawton. He doesn't trust any of us with more than $40 a month.
Bunu açıklayarak zamanınızı harcıyorsunuz çünkü hiçbirimize ayda 40 dolardan fazla güvenmez.

Going to the station and explaining it all and being dragged from here to there I don't have time for that.
Karakola gidip her şeyi açıklamaya… oraya, buraya sürüklenmeye… hiç vaktim yok.

Explaining it in simple terms, while we usually transmit electric power through wires, with this device… We can transmit energy to any point in the world by entering coordinates in this manner.
Daha sade bir şekilde açıklayacak olursak bizim genelde kablolar yardımıyla aktarımını yaptığımız elektrik bu cihaz sayesinde koordinatlarını girdiğiniz dünyadaki herhangi bir noktaya enerjiyi aktarabiliyoruz.

Because it's kind of scary telling I really didn't hesitate, well I hesitated for a little bit a complete stranger that you have a gay dating app- Yeah, because when I was explaining it to you.
Evet çünkü sana açıklarken… pek tereddüt etmedim yani biraz tereddüt ettim de… çünkü bir yabancıya telefonunda bir gay uygulaması olduğunu ve… randevulaştığını söylemek korkutucu.

Explain it to me.
İzah et bana.

Then explain it to me, Ollie.
O zaman anlat bana Ollie.

Explain it calmly!
Sakince anlat!

Explain it. Or you're dead.
Açıkla bunu yoksa ölürsün.