I'M GONNA HAVE TO GO in Turkish translation

• gitmek zorundayım
• gitmem gerekecek
• gitmek zorunda
• gerekecek
• geçmem gerekecek
• olduğunu söyleyeceğim

Examples of using I'm gonna have to go in English and their translations into Turkish

I'm gonna have to go.
Benim gitmem gerek.

I'm gonna have to go.
Gitmem gerekiyor.

I'm gonna have to go, Ma.
Gitmem gerek anne.

Philly cheesesteak. Well I'm gonna have to go over your head then.
O zaman kafandan geçmeliyim Philly bonfile sandviç.

Right, I'm gonna have to go.
Tamamdır, benim gitmem lazım.

I'm gonna have to go.
Şimdi gitmem gerekiyor.

I'm gonna have to go to a good law school, right?
İyi bir hukuk fakültesine gitmem gerekiyor, değil mi?

But now I'm gonna have to go home.
Şimdi eve gitmem lazım.

I'm gonna have to go in for the other two, people, let's go..
Diğer iki bebek için içeri gitmemiz lazım, gidiyoruz millet.

Yeah. You know what? I'm gonna have to go.
Pekâlâ, sana ne söyleceğim, benim gitmem gerekiyor.

I'm so sorry, Katie, but I'm gonna have to go.
Katie, çok özür dilerim ama gitmem gerek.

I'm gonna have to go with my alma mater, the Oregon State.
Benim mezun olunan okul, Oregon State ile gitmek zorunda olacağım duyuyorum.

If you ever come here again, I'm gonna have to go to the police.
Eğer buraya tekrar gelirseniz, polisi aramak zorunda kalırım.

I'm gonna have to go during business hours.
Mesai saatlerinde girmek zorundayım.

Okay, well, I'm gonna have to go.
Tamam şimdi gitmem lazım.

For the other two, people, let's go. I'm gonna have to go in.
Diğer iki bebek için… içeri gitmemiz lazım, gidiyoruz millet.

I'm gonna have to go with pizza.
Pizza almak zorunda kalırım.

Mr. Yamata, i'm gonna have to go.
Bay Yamata, gitmem gerekiyor.

I'm gonna have to go, then.
O hâlde gitmem gerekiyor.

I'm gonna have to go to somebody else's wedding.
Bir düğüne gitmem gerekebilir.