THIS TRANSITION in Turkish translation

[ðis træn'ziʃn]
[ðis træn'ziʃn]
bu değişim
this change
this shift
this exchange
this transformation
that transition
this variation
bu dönüşüm
this transformation
this transmutation
that conversion
this transition
bu geçişin

Examples of using This transition in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
What if I freeze us and we wait out this transition?
Ya bizi dondurur ve bu geçişi beklersek?
Now this transition was not a one-time freak of nature that just happened with some bacteria.
Bu geçiş doğada sadece bir defa ortaya çıkan ve bazı bakterilerin başına gelen bir kaza değil.
This transition is also the most important,
Bu geçiş aynı zamanda en önemli olan
This transition is known to exist in various systems:
Bu geçişin gözlemlendiği sistemler: Civa metal Buhar-Sıvı,
In response to the external electric field at this frequency, the probability of the atom entering this transition state is greatly increased.
Bu frekansta, dış elektrik alanına yanıt olarak, bu geçiş durumuna girmeden atomu olasılığı önemli ölçüde artar.
Ladies and gentlemen, I realise this is sudden, and this has been a very difficult day, but let's cooperate to make this transition as smooth as possible.
Beyler ve bayanlar, bunun ani olduğunun farkındayım… ve bugün zor bir gün oluyor. Ama bu geçişin mümkün olduğunca rahat olması için işbirliği yapalım.
Those whose permission was required are resisting this transition because control is a good thing to get if you can get it.
İzin vermesi gerekenler bu dönüşüme karşı direniyorlar, çünkü, eğer kontrol sizdeyse, kontrol iyi bir şeydir tabii ki.
It is our civil duty to assist you in making this transition as easy and pleasant as possible.
Bu geçişi mümkün olduğunca kolay ve memnun yapmanıza yardımcı olmak bizim sivil sorumluluğumuz.
This is your conference, and I think you have a right to know a little bit right now, in this transition period, about this guy who's going to be looking after it for you for a bit.
Bu sizin konferansınız, sizin de bu geçiş döneminde sizin adınıza konferansınıza göz kulak olacak adamı biraz tanımak, hakkınız.
Moreover, this transition needs no new inventions
Ayrıca, bu dönüşüm ne yeni icatlar,
We now know this transition is the one time that dinosaurs actually went below that body size-- we're going to see where they began in a minute-- and it is the one time that they rapidly invaded all the habitats I just told you that dinosaurs weren't in.
Bu değişimin, dinozorların, vücut ağırlıklarını azaltmalarının tek örneği olarak biliyoruz. Biraz sonra başlangıç noktalarını göreceğiz. Bu değişim, aynı zamanda, demin, dinozorların bulunmadığını söylediğim habitatları ele geçirdikleri tek seferdi.
The smiles on the faces of women who have experienced this transition speak for themselves and the many reactions from the audience confirm:
Bu geçişi yaşayan kadınların yüzlerindeki gülümseme her şeyi anlatıyor ve katılımcılardan gelen birçok tepki
to overcome some of the commercial risks and regulatory uncertainty that are accompanying this transition in Turkey.
ilave bir çaba olarak, Hükümet Türkiyedeki bu geçiş sürecinin beraberinde getirdiği bazı ticari riskleri ve düzenleyici belirsizlikleri aşmak için çeşitli uluslararası ortaklar -aralarında IFC de bulunmaktadır- ile birlikte çalışmaktadır.
So when does this transition begin?
Peki bu geçiş ne zaman başlar?
I know this transition's been rough.
Bu değişimin zor olduğunu biliyorum.
So how does this transition idea work?
Peki bu geçiş fikri nasıl çalışıyor?
This transition is not going to be easy.
Bu geçiş dönemi çok sancılı olacak.
I need Don Keefer to help me through this transition.
Bu geçişi sağlamak için Don Keeferın bana yardım etmesi gerek.
So many mothers are having difficulty with this transition.
Bir sürü anne bu uyum safhasında zorlanırlar.
I need Don Keefer to help me through this transition.
Bu geçiş sürecinde Don Keeferın yardımına ihtiyacım var.
Results: 401, Time: 0.063

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish