ASSERT in Turkish translation

• iddia
• göster
• ileri
• assert
• savunmam için
• öne

Examples of using Assert in English and their translations into Turkish

Let me assert my firm belief that the only thing we have to fear is fear itself.
Size şirketimizin savunduğu inancı söyleyeyim. Korkmamız gereken tek şey korkunun ta kendisidir.

ANCRT has also requested that authorities assert control over the videocassette market,
ANCRT bunun yanında, telif haklarının ihlali yoluyla görsel materyallerin kopyalanması

Women assert nature's rights,"but nature's not worth a hoot,
Kadınlar doğa haklarını savunuyor… ama doğaya hiç değer vermiyorlar,

And do not say about what your tongues assert of untruth,"This is lawful and this is unlawful,"
Yalan düzerek Allaha iftira etmek için, dillerinizin uydurma nitelendirmeleriyle'' Şu helaldir,

And do not say about what your tongues assert of untruth,"This is lawful
Dillerinizin yalan vasfetmesi ile:'' Şu helaldir, şu haramdır'' demeyin;

Assert. h is a header file in the standard library of the C programming language that defines the C preprocessor macro assert..
Math. h, C( programlama dili) nde temel matematiksel işlemleri gerçekleştirmek için tasarlanmış bir standart kütüphane öncü dosyasıdır.

the Lord of the mighty throne, for things they assert!
onların söyledikleri şeylerden yücedir, münezzehtir.

are overly aggressive or critical, people will disengage from thought altogether, and simply assert their personal opinions without justification.
eleştirel iseler, kişilerin düşünce sürecinden tamamen vazgeçerek savlarını haklı çıkarmak için yalnızca kişisel fikirlerini belirteceklerdir.

must end their timidity and come out of the closet and assert themselves.
ürkekliklerine son verip kabuklarından çıkma… ve kendilerini savunmaları gerekiyor.

is a JSON-based standard RFC 7519 for creating access tokens that assert some number of claims.
tarafların birbirleri arasındaki veri alışverişini ve bunun doğrulamasını sağlayan JSON tabanlı RFC 7519de tanımlanmış açık bir standarttır.

Consistent with the idea of confirmation holism, some scholars assert"fact" to be necessarily"theory-laden" to some degree.
Teyit bütünselliği fikriyle uyumlu olarak, bazı akademisyenler'' gerçek'' kavramının yapısı gereği belli bir düzeyde'' kuram-yüklü'' olmak zorunda olduğunu iddia etmektedirler.

And}I assert that the same amount of people if not more would find new things.
Ben de bir o kadar insanın, aynı yolla yeni şeyler bulduklarını savunuyorum.

That was with the team the longest. Sergio, he had to assert himself as the driver.
Sergio da takımdaki en eski pilot olarak kendini ileri sürmek zorundaydı.

Suleiman had to assert the Ottoman's right to rule Arab Muslims from a European capital, which 70 years before his accession, was still a Christian city.
Süleymanın Osmanlıların Arap Müslümanları, 70 yıl öncesine kadar bir Avrupa başkenti olan şehirden yönetme hakkının olduğunu kanıtlaması gerekti.

support a Ptolemaic or medieval geocentrism unequivocally, nor assert that heliocentrism is absolutely false.
ortaçağ yermerkezciliğini destekliyor ne de günmerkezliliğin mutlak anlamda yanlış olduğunu iddia ediyor değildir.

You know, I can't assert anything strongly enough,
Hiçbir seyi yeteri kadar siddetle iddia edemem, çünkü bilirsin,

For example, an observer confined in a free-falling lift will assert that he himself is a valid inertial frame, even if he is accelerating under gravity, so long as he has no knowledge about anything outside the lift.
Örneğin, serbest düşen asansör sınırlı bir gözlemci bu kadar uzun o lift dışında bir şey hakkında hiçbir bilgiye sahip olarak, o yerçekimi altında hızlanan bile, kendisinin geçerli bir eylemsiz çerçeve olduğunu iddia edecektir.

Also assert that her original given name was Zhao
Cilt 47-49 onun asıl isminin Zhao olduğunu

Hast thou not regarded those who assert that they believe in what has been sent down to thee,
Şunları görmedin mi? Kendilerinin, sana indirilene de senden önce indirilene de inandıklarını sanarken,

said(to himself):"Ye are the worse situated; and Allah knoweth best the truth of what ye assert!
kötü bir konumdasınız'' dedi.'' Sizin düzmekte olduklarınızı Allah daha iyi bilir!