BACKLASH in Turkish translation

['bæklæʃ]
['bæklæʃ]
tepkisi
reaction
response
respond
repercussions
unresponsive
responsiveness
backlash

Examples of using Backlash in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Every time he made controversial remarks Secretary Ebisawa had to deal with the media backlash.
Ne zaman tartışmaya yol açan söylemlerde bulunsa Sekreter Ebisawa medyanın tepkisiyle uğraşmak zorunda kalıyordu.
The two continued to feud through Greatest Royal Rumble and Backlash with their matches ending in draws.
Aralarındaki rekabet devam ederken ikisi Greatest Royal Rumble ve Backlashte de kemer maçlarına çıktı ve o maçlar berabere bitti.
Should he win, Stratfor says,"the AKP will have an even stronger incentive to go after the PKK to neutralise any potential backlash.
Stratfor, Gülün kazanması halinde'' AKPnin PKKnın peşine düşüp herhangi bir potansiyel tepkiyi etkisiz hale getirmek için daha da güçlü bir güdüye sahip olacağını'' söylüyor.
Following the backlash created by South of Heaven, Slayer returned to the"pounding speed of Reign in Blood, while retaining their newfound melodic sense.
South of Heavenın yarattığı ters tepkinin ardından, uyguladıkları yeni melodik anlayışlarını koruyarak Regin in Bloodın hızlı düzenine geri döndüler.
You don't have battle experience, If the mission fails, how will you handle the backlash?
Görev başarısız olursa, boşluğu nasıl ele alacaksınız? Savaş deneyiminiz yok?
Starting in 2010, Extreme Rules was moved from June to late April/early May to replace Backlash as the post-WrestleMania pay-per-view event.
Yılındaki Extreme Rules programı, Haziran ayından Nisan sonu/Mayıs başına Backlashin yerine alınmış ve WrestleManiadan sonra yapılmıştır.
to prevent any parental backlash.
herhangi bir ebeveynsel tepki olmasın diye.
a change which led to some backlash.
bu da bazı boşluklara yol açtı.
Is the contemporary cultural backlash against women's rights.- I really truly believe that reality TV.
Realite programlarının ciddi anlamda, kadın hakları karşısındaki çağdaş kültürel geri tepme olduğuna inanıyorum.
I really, truly believe against woman's rights. that reality TV is the contemporary cultural backlash.
Realite programlarının ciddi anlamda, kadın hakları karşısındaki çağdaş kültürel geri tepme olduğuna inanıyorum.
No, no, there's too much magic power. The backlash will kill everybody.
Hayır, hayır, çok fazla büyü gücü var, geri tepip herkesi öldürebilir.
At the Backlash pay-per-view, DiBiase,
Backlashte Legacy; Batista,
we didn't quite see the backlash that was actually already brewing
büyümekte olan ters tepkiyi pek de gördüğümüzü söyleyemem.
positive What I mean by that is an application that causes harm, that creates a backlash against a technology and have a positive effect on society.
pozitif bir gelişme olma potansiyeli olan bir teknolojinin ters etki yaratma ihtimali.
A backlash builds in Egypt.
Mısırda geçici hükümet kuruldu.
In vitro law sparks backlash in Croatia.
Hırvatistanda tüp bebek yasası geri tepti.
Has inspired worldwide backlash. This baffling action.
Bu şaşırtıcı olay dünya çapında tepki topladı.
This baffling action has inspired worldwide backlash.
Bu şaşırtıcı olay dünya çapında tepki topladı.
Might even trigger a backlash of local tribes.
Yerel aşiretlerin bile tepkisine yol açabilir.
Titanic suffered backlash in addition to its success.
Titanik başarısının yanı sıra ters tepkilerle de karşılaştı.
Results: 259, Time: 0.0578

Top dictionary queries

English - Turkish