BUT EVENTUALLY in Turkish translation

[bʌt i'ventʃʊəli]
[bʌt i'ventʃʊəli]
ama er geç
but eventually
but sooner or later
ama en sonunda
but eventually
but ultimately
but finally
but at last
but at least
ama eninde sonunda
but eventually
but ultimately
but finally
but at last
but at least
ama neticede
ama nihayet
ama sonra
but then
but later
but after
but afterwards

Examples of using But eventually in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
All our clients are nervous at first, but eventually.
Tüm müşterilerimizin önce sinirleri bozulur, ama sonuçta.
We don't know exactly when, but eventually it will collapse.
Ne zaman olacağını bilmiyoruz ama eninde sonunda çökecek.
Emanuele might have set a date with him, but eventually he didn't come.
Emanuele onunla buluşmak için bir gün vermiş olabilir, ama neticede gelmedi.
But eventually she calmed down enough to tell me what happened.
Ama nihayet bana neler olduğunu anlatacak kadar sakinleşti.
Perhaps at first, but eventually, you will embrace the truth.
Başlarda belki, ama zamanla, gerçeği kabulleneceksin.
Yeah, they got their faces pushed in. But eventually he got beat.
Evet, yüzleri içine göçtü ama nihayetinde biri onu yendi.
Gary was reluctant at first, but eventually, the man persuaded him.
Gary ilk olarak gönülsüz davranmış, ama sonuçta şahıs tarafından ikna edilmiş.
But eventually you have to let all that go.
Ama en sonunda bunları bırakmak zorundasın.
Jacob, I know it hurts now. But eventually you will forget me.
Jacob, şu an için bu sana acı veriyor ama zamanla beni unutursun.
Because you may get away with this now, but eventually, people will catch on.
Çünkü şimdilik bundan sıyrılabilirsin ama nihayetinde insanlar öğrenecek.
Or being stubborn But eventually, being uncool, didn't matter anymore.
Ama en sonunda, havalı olmamanın… ya da inatçı olmanın… bir önemi kalmadı.
You didn't like me at first, but eventually I wore you down.
İlk başta beni de beğenmedin. Ama en sonunda ben seni yıprattım.
But eventually, the dam will break. We have patched up the cracks for now.
Şimdilik çatlakları yamaladık ama eninde sonunda baraj yine yıkılacak.
But eventually my boy became a teacher.
Ama nihayetinde oğlum da bir öğretmen oldu.
The dam will break. We have patched up the cracks for now, but eventually.
Şimdilik çatlakları yamaladık ama eninde sonunda baraj yine yıkılacak.
But eventually, we got everybody on board, and yeah.
Ama sonuçta, hepimiz gemideyiz, ve evet.
But eventually, we had no choice but to comply with her wishes.
Ama nihayetinde, isteklerine razı gelmekten başka seçeneğimiz kalmadı.
But eventually my boy became a teacher I gave up teaching.
Öğretmenlikten vazgeçtim. Ama nihayetinde oğlum da bir öğretmen oldu.
But eventually there are things that even a blind sheriff cannot ignore.
Ama sonuçta, kör bir şerifin bile gözardı edemeyeceği…-… şeyler var.
That sounds great. But eventually, we're gonna have to go out.
Harikaymış. Ama eninde sonunda dışarı çıkmak zorundayız.
Results: 553, Time: 0.0611

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish