DO NOT GET in Turkish translation

• anlama
• alma
• binme
• gerek yok
• anlamayın
• anlamadığım
• almam
• çıkma
• kalkma

Examples of using Do not get in English and their translations into Turkish

Do not get that near me!
Yaklaştırma o şeyi bana!

I do not get coffee, not even for Mia's grandmother.
Ben kahve getirmem. Mianın annanesi olsada.

Do not get near my face.
Yüzüme yaklaşma. -Dokunma bana.

You do not get to do that.
Bunu sen başlattın. Böyle yapamazsın.

Do not get in that car, Syd!
O arabaya sakın binme Syd!

If we do not get you to a safe place, the bodies will keep appearing.
Seni güvenli bir yere götürmezsek cesetler birbiri ardına gelmeye devam edecek.

Do not get me, please.
Alma, alma lütfen.

Um, waitresses at Hank 59 do not get paid that much.
Um, Hank 59 da garsonluk o kadar da çok para getirmiyor.

Please mother, do not get up!
Lütfen anne, lütfen yerde kal!

Susan says,"Don't get afraid!
Susan diyor ki: Korkacağına öfkelen!

Do not get too close!
Çok yakın alamadım!

Wait, Charles, do not get in that car!
Charles, bekle. Arabaya binme sakın!

Do not get anything from the minibar.
Mini bardan hiçbir şey alamazsın.

You do not get to speak to me.
Benimle konuşmaya hakkın yok.

Congrats. Guys like Tavares do not get brave overnight.
Tebrikler. Tavares gibileri bir gecede cesaretini toplamaz.

Come in, do not get out there praying.
Disarida durup dua ediyorsun.- Gir iceri.

Whatever you do, do not get him one of these.
Ne yaparsan yap, ona bunlardan ayarlama.

This one's called"Don't Get Drunk Before Firing Heavy Machine Guns.
Bunun adı,'' Ağır makineliyle ateş açmadan önce kafayı bulmayın.

Normies do not get a say.
Normielerin söz hakkı yok.

Do not get me wrong, still want to get out of here…
Beni yalnış anlama, buradan hala kurtulmak istiyorum…