I'M NOT RISKING in Turkish translation

[aim nɒt 'riskiŋ]

Examples of using I'm not risking in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
I'm not risking human lives on an experimental untested drug.
Onaylanmamış ilaçları kullanarak insan hayatını riske atmayacağım.
I'm not risking another crew member.
Bir başka mürettebat elemanını daha riske atmayacağım.
I'm not risking human lives on an experimental untested drug.
Deneysel denenmemiş bir ilacın insan hayatını riske atmıyorum.
I'm not risking anyone else's well-being.
Başkasının iyiliğini riske atmıyorum.
I'm not risking my life for this job.
Hayır mı?! Bu iş için hayatımı tehlikeye atamam.
I'm not risking my family.
Beni kandıramazsınız. Hayatımı tehlikeye atmayacağım.
I'm not risking it.
Bu riske giremem.
I'm not risking my life because someone convinced me.
Başka birinin gerekçeleri yüzünden hayatımı riske atıyor değilim.
I'm not risking brain damage because you have only been delivering babies for three months.
Aydır doğum yaptırıyorsun, bebeğin beyin hasarına yol açmanı riske edemem.
I'm not risking the airport.
Havaalanına gitme riskini alamam.
I'm not risking my liquor licence.
İçki satma ruhsatı için riske giremem.
No, no, I'm not risking your life.
Hayır hayatını riske edemeyiz.
I'm not risking these lives to get Gordon.
Gordonı almak için kimseyi riske atmayacağım.
So I'm not risking more years to be part of some hope and change bullshit.
Umut ve değişim zırvaları için cezamın uzamasını göze alamam.
I'm not risking the big game to find out.
Bunu öğrenmek için büyük maçı riske edemem.
I'm not risking getting caught for that.
Bunun için yakalanma riskine değmez.
Yes, but with an operation this size, I'm not risking it.
Evet ama bu operasyonda hiçbir riski göze alamazdım.
Sorry, I'm not risking the risk of running into her.
Üzgünüm, onunla karşılaşma riskini riske atmıyorum.
I'm not risking Felicity hacking the FBI.
Felicitynin FBIı… hacklemesi riskini almıyorum.
I'm not risking any more time.
Daha fazla ertelemeyi göze alamam.
Results: 67, Time: 0.0474

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish