IT WILL FALL in Turkish translation

[it wil fɔːl]
[it wil fɔːl]
düşecek
will fall
will
will drop
will come
to go
shall fall
's going to fall
gonna fall
she's gonna come
are gonna drop
düşüp
and
fall
dropped
düşer
falls
drops
goes down
düşeceğini
would fall
will fall
would come
will drop
is going to fall
would
will come
you're gonna go
am gonna fall
had fallen
o düşecek
he's gonna fall
it will fall
düsecek
will fall

Examples of using It will fall in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
My tooth hurts. It will fall out soon.
Yakında düşecek, ondandır. Dişim ağrıyor.
Of me. It will fall out of me.
Benden düşerler.- Benden ya.
It will fall out of me. Of me.
Benden düşerler.- Benden ya.
If he crashes, it will fall upon me.
Eğer kaza yaparsa benim üzerime kalırdı.
Rosaire, pull on the rope, it will fall!
Rosaire, halatı sık yoksa düşecek!
It will fall on you no matter where you go.
Nereye gittiğinizin bir önemi yok nasıl olsa üzerinize düşecek.
If not on the first opportunity, it will fall.
Eğer ilk fırsatta olmazsa, başarısız olacak.
I won't squeeze too tight, it will fall out.
Çok sıkı sarılmayacağım, düşebilir sonra.
And it will fall to you to manage the situation here.
Buradaki durumu idare etmek size düşecek.
This Movement needs a leader, or it will fall apart.
Bu Hareketin bir lidere ihtiyacı var, yoksa yerle bir olacak.
Tomorrow it will fall upon you again. It's absurd!
Yarın bir lokma ekmek için yine size avuç açacak, çok saçma!
Heart's an idiot, it will fall under that spell.
Aptal kalbin, bu numarayı yutacak.
Put some stones in the vase, or it will fall over.
Vazoya taş koy da devrilmesin.
Heart's an idiot, it will fall under that spell.
Kalbini aptal yerine koy.
Now, at the whim of a madman, it will fall.
Şimdi, bir delinin nazı yüzünden devrilecek.
This regime. out where it will fall. No one can yet say precisely.
Şu anda Salyut-7nin nereye düşeceğini söylemek imkanız.
Bettie, if you keep brushing your hair, it will fall out of your head.
Bettie, saçını fırçalamaya devam edersen kafandan düşebilir.
He's afraid it will fall out like a watermelon through a plastic grocery bag.
Market poşetinden düşen karpuz gibi düşeceğinden korku.
In light of recent events, there's no predicting how low it will fall.
Son olayların ışığında… daha ne kadar düşeceğini kimse tahmin edemiyor.
After delivering Zarya to orbit, it will fall back to Earth into a safe zone.
Zarya yörüngeye varınca, roket de dünyada güvenli bir yere düşer.
Results: 7071, Time: 0.0908

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish