Examples of using Seeming in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Most people would be concerned with seeming so obnoxious.
Pek çok insan bunun iğrenç görüneceğinden endişelenir.They… they kicked me out after three weeks for"seeming gay.
Üç hafta sonra, geye benziyorum diye beni kovdular.Seeming from a distance to be one thick shaft.
Uzaktan bakınca tek, kalın bir ok gibi göründüler.You're more concerned about seeming macho than about saving 12 people's lives?
Insanın hayatını kurtarmaktansa maço görünmeyi mi umursuyorsun?I remember Rick seeming unnerved.
Rick cesareti kırılmış gibi duruyordu.This is just seeming kind of risky now.
Might other sentient life-forms just appear out of the seeming darkness of space?
Uzayin görünen karanligindan duyarli yasam formlari çikip görünebilir mi?Hip-hop mogul, Dr. Dre, seeming to confirm the reported deal.
An8} Hip Hop devi Dr. Dre, söz konusu anlaşmayı doğrulamış gibi.Seeming to confirm the reported deal. Hiphop mogul, Dr. Dre.
An8} Hip Hop devi Dr. Dre, söz konusu anlaşmayı doğrulamış gibi.At the risk of seeming discourteous to the distinguished senator frorn South Carolina… I will remind him he's here at the sufferance of the committee.
Seçkin Güney Carolina senatörüne nezaketsiz görünme riskini göze alarak… kendisine komisyonun müsamahası ile burada bulunduğunu hatırlatırım.At the risk of seeming discourteous to the distinguished senator from South Carolina… I will remind him he's here at the sufferance of the committee.
Seçkin Güney Carolina senatörüne nezaketsiz görünme riskini göze alarak… kendisine komisyonun müsamahası ile burada bulunduğunu hatırlatırım.Sort of primitive warfare. The once peaceful seeming chimpanzees were heavily engaged in what amounted to a.
Bir zamanlar barışçıl görünen şempanzeler… şimdi ilkel bir savaşla meşgullerdi.At the risk of seeming discourteous to the at the sufferance of the committee. distinguished senator from South Carolina… I will remind him he's here.
Seçkin Güney Carolina senatörüne nezaketsiz görünme riskini göze alarak… kendisine komisyonun müsamahası ile burada bulunduğunu hatırlatırım.The once peaceful seeming chimpanzees in what amounted to a sort of primitive warfare. were heavily engaged.
Bir zamanlar barışçıl görünen şempanzeler… şimdi ilkel bir savaşla meşgullerdi.How many a generation have We destroyed before them, who were more imposing in respect of gear and outward seeming!
Arguing that the seeming star map Notable was an argument made by Carl Sagan and Steven Soter,
Görünen yıldız haritasının, tesadüfi noktaların rastgele sıralanmasından biraz daha fazlası olduğunu savunuyor.Do I not run the risk of seeming vainglorious… when all the men know that I am humble and meek?
Kubbenin altında… herkes gösterişsiz ve mütevazı olduğumu bilirken… mağrur görünme riskini mi göze alıyorum?Her lips sensual and ripe seeming to silently cry for protection and his embraces proving his affection.
Dudakları şehvetli ve olgun sessizce bağırıyor sanki, korunmaya muhtaç adamın kollarıysa kızın o sıcacık sevgisine aç.Her seeming insensitivity and emotional cruelty are merely her way of dealing with an inability to understand
Onun görünen duyarsızlığı ve duygusal zalimliği, yalnızca insanların hislerini anlamak veya empati kurmak konusundakiHe or she rebounds, seeming weightless as an astronaut,
Yukarı doğru sıçrar, astronot gibi ağırlıksız görünerek yukarı çıkar, aşağı iner
