TIME DIFFERENCE in Turkish translation

• zaman farkı
• saat farkı
• zaman farkından
• saat farkını
• zaman farkını
• zaman farkına
• saat farkından

Examples of using Time difference in English and their translations into Turkish

Easier with the time difference.
Saat farkından dolayı böylesi daha kolay.

Exactly. Because… because of the time difference.
Zaman farkından dolayı. Aynen.

He keeps blaming the time difference with London.
Londrayla saat farkını bahane edip duruyor.

Do you know the time difference? Pokke.
Zaman farkını biliyor musun? Pokke.

Okay, i-- note the time difference.
Pekala, eee… Zaman farkına baksana.

The time difference.
Zaman farkı.

Time difference. Tricky one.
Zor oluyor. Saat farkı.

It's impossible with the time difference. I gave up on that for now.
Saat farkından dolayı mümkün değil.- Şimdilik vazgeçtim.

Oh, sorry. I keep forgetting the time difference.
Affedersin. Saat farkını unutuyorum.

He meant bloodshot eyes from the time difference.
Zaman farkından dolayı gözlerin kızarmasını kastetmiş.

Time difference.
Zaman farkı.

Because of the time difference.- Exactly.
Aynen. Yani, Mildredi aramak için zaman farkından dolayı bekledin.

There is no time difference between here and Ohio.
Burası ile Ohio arasında zaman farkı yok.

So, you waited to call Mildred then because of the time difference?
Yani, Mildredi aramak için zaman farkından dolayı bekledin?

There's a 16-hour time difference with Seoul, you know.
Seulle 16 saat zaman farkı var.

It's a one-hour time difference.
Bir saatlik zaman farkı.

The time difference doesn't help.
Zaman farkının yardımı yok.

With the time difference, I arrived yesterday morning.
Saat farkıyla beraber, dün sabah buraya vardım.

Because of the time difference, he thinks he lives in the future.
Aradaki zaman farkından dolayı gelecekte yaşadığını sanıyor.

And with the time difference, you will be back for supper.
Aradaki zaman farkıyla, akşam yemeğine yetişmiş olursunuz.