BIR PROBLEMIM in English translation

• problem
• trouble
• problems

Examples of using Bir problemim in Turkish and their translations into English

Ben bir problemim.
I'm the problem.

Lütfen onunla bir problemim olduğunu düşünmeyin.
Please don't think I have a problem with her being a..

Büyük bir problemim var Evet, öyle.
Then it seems you have a bit of a problem.

Evet, çünkü bir problemim yok. Dixon.
Yeah. That's because I don't have a problem.

Benim bir problemim olduğunda Marissa, onun hakkında tekrar tekrar konuşmak isterim.
When I have a problem, I like to talk about it incessantly.

Benim bir problemim.
It's a problem of mine.

Seninle bir problemim yok.
I have no gripe with you.

Dinle, bana bir problemim için yardım etmelisin.
Listen, you're gonna help me with a problem.

Seninle bir problemim var. Evet?
Yeah, I got a problem with you.-Is there a problem?.

Bir problemim olabilir.
I may be having a problem.

Herhangi bir problemim yok. Sadece hiç komik değil.
I don't have a problem. It's just not funny.

Başka kimsenin çözemeyeceği bir problemim var.
I got a problem I can't bring to no one else.

Üçüncüsü de Tina ile herhangi bir problemim yoktu.
And third, I didn't have a problem with Tina.

Evet, çünkü bir problemim yok.
Yeah. That's because I don't have a problem.

Ve ölü olduğu sürece onunla bir problemim yok.
And as long as he stays dead, I ain't got no issue with him.

Benim iki erkeğin resim asmasıyla hiç bir problemim yok, Kyle.
I have no problem with two men hanging a painting, Kyle.

Benim bununla bir problemim yok.
I don't have a problem with that.

Senin çözmen gerek çünkü benim bir problemim yok.
You have to figure it out because I don't have a problem.

Bilinç durumlarıyla her zaman bir problemim olmuştur.
I have always had a problem with states of consciousness.

Videoların konseptli olması gerektiği teorisiyle kişisel bir problemim var.
I personally have no problem with the theory of doing a concept video at all.