DAVAYI - превод на Български

случая
vaka
olay
durum
dosya
münasebetiyle
davayı
dava
ihtimalle
делото
duruşma
dosya
davası
dava
yaptın
eseri
mahkemem
процеса
sürecini
duruşmadan
işlemi
davayı
mahkemeden
dava
prosedürü
prosesi
обвинението
suçlamayı
savcılık
i̇ddia makamı
i̇ddianame
davacı
suçu
davayı
kovuşturma
каузата
davamız
amacı
dava
neden
sebep
gayemiz
разследването
soruşturma
araştırmayı
davayı
soruşturulması
случай
vaka
olay
durum
dosya
münasebetiyle
davayı
dava
ihtimalle
дело
duruşma
dosya
davası
dava
yaptın
eseri
mahkemem
случаят
vaka
olay
durum
dosya
münasebetiyle
davayı
dava
ihtimalle
дела
duruşma
dosya
davası
dava
yaptın
eseri
mahkemem
случаи
vaka
olay
durum
dosya
münasebetiyle
davayı
dava
ihtimalle

Примери за използване на Davayı на Турски и техните преводи на Български

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Eğer bu davayı kaybedersek balayınızı kaçarak yapmanız gerekecek.
Ако загубим това дело, ще започнете меденият си месец, бягайки.
Andynin davayı düşürdüğünü söylemek icin aradılar demin beni.
Току-що ми се обадиха и казаха, че Анди е оттеглил процеса.
Davayı senin için çoktan çözdüm.
Аз вече съм решил случаят с вас.
Sen ise 45 davayı paylaşmaktan bahsediyorsun ve ben senin asla paylaşmayacağını biliyorum.
Ти говориш да споделим 45 дела, и не те познавам като споделящ човек.
Her davayı, her müvekkili.
Всички случаи, всички клиенти.
O zaman bu davayı geciktirmemize gerek yok.
Тогава вярвам, че не е нужно да протакаме това дело.
Bu davayı takip eden biri olarak konuyu merak ettim.
Че всеки, който се интересува от тази тема, е следил процеса.
RadjKumar davayı benim yalancı tanıklığım yüzünden kaybetti!
Раджкумар изгуби случаят благодарение на моето лъжесвидетелство!
Keşke bu davayı hiç açmasaydık.
Бих искала никога да не сме започвали този процес.
Daha fazla davayı batırmamamız için şuna bir bakar mısın?
За да не прецакваме още случаи, можеш ли да погледнеш това?
Bu davayı özel yapan neden…-… Malcolmun biraz nekrofil olması.
Причината това дело да е По специално е че Malcolm нещо като некрофил.
Geçmişte kendisine açılan yedi davayı da kazanmış.
Спечелил е седем дела срещу него.
Peki neden davayı geciktiriyor?
Защо тогава отлага процеса?
Sanırım ortakların bu davayı almamı istemelerinin bir nedeni de bu.
Мисля, че това е причината, да ме помолят да поема случаят.
Ohio Eyaleti davayı geri çekti.
Щатът Охайо оттегли обвиненията.
Davayı geçersiz kılmak sadece yola taş koymak değil.
Че невалидния процес не просто ще ни изкара от пътя.
Hangi davayı alacağıma ve ne kadar zaman harcayacağıma karar vereceğim.
Аз решавам кои случаи ще взема и колко дълго ще ги разследвам.
Ve bu davayı kazanabilmesi için size ihtiyacı var.
Но за да спечели това дело, той се нуждае от вас.
Bayan Nyholm, bir kez de sırıtmadan iki davayı ayrı tutacağınıza söz veriyor musunuz?
Г-це Найхолм, без подсмихване, обещавате ли да разделяте двете дела?
Bu yüzden davayı kaybettik.
Затова изгубихме процеса.
Резултати: 1193, Време: 0.0605

Най-популярните речникови заявки

Турски - Български