EXPLANATION in Turkish translation

[ˌeksplə'neiʃn]
[ˌeksplə'neiʃn]
açıklaması
explanation
explain
a statement
description
disclosure
comment
to reveal
clarification
announcement
to announce
bir açiklama
explanation
a statement
bir izahı
account
explain
bir açiklamasi
explanation
açıklamayı
explanation
explain
a statement
description
disclosure
comment
to reveal
clarification
announcement
to announce
açıklamasını
explanation
explain
a statement
description
disclosure
comment
to reveal
clarification
announcement
to announce
açıklaman
explanation
explain
a statement
description
disclosure
comment
to reveal
clarification
announcement
to announce

Examples of using Explanation in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
could there be another explanation for that blood?
şu kanın başka bir izahı olabilir mi?
What other explanation do you have?
Başka ne açıklaman var ki?
I'm looking for the meaning, the explanation, the logic.
Anlamını, açıklamasını, mantığını arıyorum.
And please tell Mr. Fremer that I do not accept that explanation.
Ve lütfen Bay Fremere söyleyin bu açıklamayı kabul etmiyorum.
Your explanation is satisfactory.
Açıklaman tatmin edici.
Will try to offer you an explanation as to why William is dead.
Açıklamasını size sunmaya çalışacaklar… Williamın neden öldüğünün.
Okay, then that would make the explanation easier. I did some research on it.
Biraz araştırmıştım. Tamam, o zaman bu, açıklamayı kolaylaştırır.
The explanation had better be good.
İyi bir açıklaman olsa fena olmaz.
Will try to offer you an explanation as to why William is dead.
Williamın neden öldüğünün açıklamasını size sunmaya çalışacaklar.
I just… I feel like I deserve an explanation.
Sadece… Bir açıklamayı hakettiğimi düşünüyorum.
You must have an explanation.
Bir açıklaman vardır elbet.
The Ministry called asking for an explanation for a trip to Afghanistan.
Bakan arayıp Afganistana yapılan bir yolculuğun açıklamasını istedi.
Vernon deserves an explanation.
Vernon bir açıklamayı hakkediyor.
Thank you for your thorough explanation.
Mükemmel açıklaman için sana teşekkür ederim.
For a trip to Afghanistan. The Ministry called asking for an explanation.
Bakan arayıp Afganistana yapılan bir yolculuğun… açıklamasını istedi.
Every conceivable medical or psychological explanation.
Ihtimal dahilinde tutar. mantıklı her türlü tıbbi ve psikolojik açıklamayı.
Thank you for your detailed explanation.
Ayrıntılı açıklaman için sana teşekkür ederim.
For all this mess, whatever it is. but I need an explanation.
İlk önce bütün bunların açıklamasını bulmalıyım.
I presume you have an explanation.
Bir açıklaman vardır sanırım.
I'm really just waiting for an explanation.
hâlâ ceset çıktılarının bir açıklamasını bekliyorum.
Results: 1826, Time: 0.4805

Top dictionary queries

English - Turkish