Examples of using To the set in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
About how I can't go to the set of Hearts'N Scalpels. Your partner over here just gave me a line of bull.
Şuradaki ortağın az önce Hearts n Scalpels setine… neden gidemeyeceğim konusunda kalbimi kıran bir cümle söyledi.We're all gonna come down to the set, keep ya cool,
He's been harassing you since you announced this project… you invite him to the set, and he doesn't even show up?
Bu projeyi açıkladığından beri burnundan getirdi. Buna rağmen sete davet ettin ve gelmedi mi?Your partner over here just gave me a line of bull about how I can't go to the set of Heart'n Scalpels.
Buradaki partnerin az önce bana Heartsn Scalpels setine gidemeyeceğime dair bir sürü şey saçmaladı.All we need to do is convince her to bring Luka to the set, finish her scene, complete it, and that's it.
Tek yapmamız gereken kadının sahnesini bitirmesi için Lukayı sete getirmesini sağlamak. Bu kadar.Pissed? about how I can't go to the set of Hearts'N Scalpels. Your partner over here just gave me a line of bull.
Sinirli mi? Buradaki partnerin az önce bana Heartsn Scalpels setine… gidemeyeceğime dair bir sürü şey saçmaladı.they told us that you would ride to the set with her nearly every morning.
neredeyse her sabah onu sete siz götürüyormuşsunuz.Is I brought Ginger-- Ginger Lynn Allen-- to the set. What I have chosen to do-- I don't know if I chose it or it just happened.
Benim seçtiğim yol, seçtim mi yoksa kendiliğinden mi oldu bilmiyorum, Gingerı, Ginger Lynn Allenı sete getirmek oldu.She always comes to the set on time, she knows her lines perfectly, she never gives anyone the slightest trouble.
She even missed a visit to the set by the shah of Iran and his wife who were in the U.S. on a goodwill tour.
ABDde bir iyi niyet gezisinde olan İran şahı ve eşinin sete yaptığı ziyareti de kaçırdı.About what we do when confronted with uncertainty about the truth. Justice, it seems to me, is staying true to the set of principles we have.
Bana göre adalet… gerçekle ilgili tereddüte düştüğümüzde yapılması gerekenleri tayin eden… sahip olduğumuz bir dizi ilkeye sadık kalmaktır.Modern definition: The modern definition starts with a finite or countable set called the sample space, which relates to the set of all"possible outcomes" in classical sense, denoted by formula_2.
Modern tanım: Modern tanıma örneklem uzayı adı verilen bir set Pertwee to the sets.
Pertwee sete gidiyor.Who will come to the sets to pacify them?
Welcome to the set.
Sete hoş geldin.Pertwee to the set.
Pertwee sete gidiyor.Welcome to the set!
Sete hoş geldiniz!Maya Dolittle to the set.
Maya Dolittle sete.Actors to the set!
Oyuncular sete!You go to the set.
Sete gidersin.
