COMPARING in Turkish translation

[kəm'peəriŋ]
[kəm'peəriŋ]
kıyaslamak
comparing
karşılaştırmak
compare
match
comparison
karşılaştırarak
against
versus
towards
opposite
counter
fight
oppose
kıyaslayarak
comparing
with respect
kıyaslanması
compares
comparison
mukayese eder
comparing
kıyaslama
comparing
kıyaslamaya
comparing
kıyaslamayı
comparing
karşılaştıran
against
versus
towards
opposite
counter
fight
oppose
karşılaştırmaya
compare
match
comparison
karşılaştırdıktan
compare
match
comparison
karşılaştırdık
compare
match
comparison
karşılaştırıyorsun
against
versus
towards
opposite
counter
fight
oppose
karşılaştırılması
against
versus
towards
opposite
counter
fight
oppose

Examples of using Comparing in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Comparing body parts. Wow. Okay.
Peki. Vücut kısımlarını kıyaslamak. Wow.
Look. Comparing these two horses is ridiculous.
Bakın bu iki atı karşılaştırmak çok komik.
Stop comparing yourself to her.
Kendinle kıyaslamayı bırak.
just comparing yourself to people who.
kendini başkalarıyla kıyaslama.
Calling Krieg a private military company is like comparing a stealth bomber to a paper airplane.
Kriege özel askeri şirket demek hayalet bombardıman uçağıyla kağıttan uçağı kıyaslamaya benzer.
So the DNA test comparing Aubrey and Dakota.
Aubrey ve Dakotanın DNAlarını karşılaştıran test sonuçları.
We gotta start comparing stories.
Hikayeleri karşılaştırmaya başlamalıyız.
Comparing looks and noises.
Bakışlarını ve seslerini kıyaslama.
Quit comparing me to Ben Chapman.
Beni, Ben Chapmanla kıyaslamayı bırak.
Of one of the suspects to Sunil Tripathi. They began comparing the FBI photo.
FBIın şüpheli fotoğraflarından birini Sunil Tripathi ile kıyaslamaya başladılar.
I mean, comparing me to you is ridiculous.
Beni seninle kıyaslamak saçma.
I'm curious what would happen if your patients started comparing notes, Dr. Lecter.
Hastaların notları karşılaştırmaya başlarsa ne olur, çok merak ediyorum Dr. Lecter.
Don't go comparing our mother to his.
Bizimkiyle onunuki sakın kıyaslama.
Comparing his writing to the other 231 relevant screen names we have gathered.
Yazısını, topladığımız 231 takma isimle karşılaştırdık.
Stop comparing his life to others!
Onun hayatını başkalarınınkiyle kıyaslamayı kesin!
They began comparing the FBI photo of one of the suspects to Sunil Tripathi.
FBIın şüpheli fotoğraflarından birini Sunil Tripathi ile kıyaslamaya başladılar.
I'm sorry. It was just so funny when you started comparing Jane Eyre to Robocop.
Jane Eyre ile Robocopu karşılaştırmaya başlaman çok komikti. Üzgünüm.
You're standing outside my church comparing God to Rice Krispies?
Kilisemin önünde durmuş, Tanrıyla pirinç gevreğini mi karşılaştırıyorsun?
I was comparing my viol's bow to your brush.
Viyolamın yayıyla, fırçanız arasında kıyaslama yapıyordum.
Stop comparing your dogs to my kid.
Köpeklerini çocuğumla kıyaslamayı kes.
Results: 229, Time: 0.0876

Top dictionary queries

English - Turkish